KÖYDE KAL HAKKINI ARA VE AL !

Abone Ol

Bundan önceki yazımızın başlığı; “Çözüm Kentsel Dönüşüm değil Köysel Dönüşümdür!” demiştik. Ondan önceki yazımız da; “Eskiden Dereler Akıyordu Biz de Bakıyorduk!” başlıklıydı. Köyleri ile birlikte 32 bin nüfusa sahip olduğu iddia edilen Domaniç, 2006 yılında bizim memlekete dönüp Domaniç Gazetesi ile hizmete başladığımızda 20 bin civarındayken 2025’te nüfusumuz 14 bin bandına düştü.

Eskiden göç nedeniyle nüfus kaybederken, son yıllarda evlenmediğimiz, evlensek de çocuk yapmadığımız, yapsak da hızla artan erken ölümlere yetişemediğimiz için nüfus kaybediyoruz!

İşte biz de Domaniç Gazetesi olarak bunları öngördüğümüz için 19 yıldır yaşanılabilir bir Domaniç için mücadele ediyoruz. Domaniç’in kurtuluşu tarih, doğa ve tarımdır diyoruz. Ancak bu sadece bizim Domaniç’imiz için değil, ülkedeki tüm köyler ve kasabalar için geçerli.

Domaniç ve köylerinde, ülke genelinde halk, yandaş basının algı operasyonları ile sürekli kutuplaştırılıyor, halkın gündemi değiştiriliyor. Çare olarak kimi şu siyasetçiye, kimi bu siyasetçiye kendini kaptırmış. Her yerde onların ağzıyla konuşuyor.

Yarım asırdır misafiri olduğum dünyada Ortadoğu’da İslam ülkeleri arası savaşlara, Filistin’de Yahudi katliamlarına, Filistin katliamına karşı çıkan Avrupalılara ve bu katliama ses çıkarmayan İslam kardeşlerine şahit oldum.

Dostlar, siyasilerin dedikleri ile yaptıkları genelde birbirinin zıddıdır. Hani, “İmamın dediğini yap da yaptığını yapma” diye bir laf var ya, işte asıl bu söz siyasiler için geçerlidir. Üç çocuk dediler, çocuk yapamaz olduk. İmam hatipli dindar çocuk yetiştireceğiz dediler, imam hatipler öğrencisizlikten bir bir kapanıyor. Gibi onlarca örnek yazabiliriz. “Komünistlik, komünistin parayı bulduğu yerde biter” derler.

İşte bu yüzden biz de diyoruz ki: Milyonlarca yıldır insanlar bu dünyadan gelip geçiyor. Bir şekilde doğduysak bize verilen bu bir kerelik şansı iyi değerlendirmeliyiz. Bunun için de öncelikle kendimizi düşünmek zorundayız. Köyler boşalırken sahipsiz araziler atıl duruma geliyor. Ya da Güneydoğudan gelenler satın alıyor. Bizim tarlaları alan Güneydoğuluların terk ettiği arsaları, tarlaları kimler alıyor? Bir şekilde Filistin’in düştüğü duruma doğru gidiyoruz.

Atatürk, “Eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen, ben size hiçbir şey öğretememişim demektir.” sözünü lütfen anlayana kadar okuyun. Lütfen bağımsızlığımızın kıymetini iyi bilelim ve bağımsız, özgür bir yaşam için mücadele edelim.

Elimizde muhteşem bir Domaniç var. Su sorununu, Pazar Alanı ve Yeşilköy göletlerinden çözebilsek, Tavşanlı ve İnegöl yolumuzu günün şartlarına uygun yaptırabilsek, günün şartlarına uygun hastanemiz, ambulanslarımız olsa… Eğitim seviyemiz bundan 10 yıl önceki seviyesine gelse, İnegöl yolu tarih ve doğa turizmine uygun hale gelse, her köyümüz refaha ulaşır. Çünkü huzur köyde, hayat köyde, sosyalleşme köyde. Şehirde kuru kalabalık, köyde dostluk, akrabalık, arkadaşlık var. Şehirde cenazeni belediye, köyde dostlar kaldırır.

İşte bu yüzden biz inadına, köyde kal, hakkını ara ve al diyoruz. Çünkü çare lider değil, sensin!