Kütahya Seyitömer kazısında bulunan ve dünyada bir benzeri daha olmadığı açıklanan Kurbağa figürlü sunak kabının aynısı canlı kurbağaları Domaniç’te görüntülemişti.
İnegöl -Domaniç Yolunda, yolu kaplamış, kaplumbağa büyüklüğünde canlıların yola yayılmış, orman yönünden dereye doğru ilerlediği anlar gündeme damga vururken, büyük kurbağaların sırtlarına daha küçük kurbağayla çok ağır bir şekilde yürüyerek ilerledikleri anlar büyük ilgi gördü.


Dünyada kurbağa türleriyle ilgili ünlü akademisyenlerinden olan Canada Carleton üniversitesinden Kennethe Storey bu görüntülerle ilgili olarak bu kurbağaların Bufo Marinus’a benzeyen yerli bir tür olduğunu ve 15 bin yılı aşkın bir süredir Türkiye’de yaşadıklarını bildirdi.
Bufo marinus ile akraba kurbağalar ve dağlardaki "Hibernacula"dan (uyuma yerleri) belirtilen dere(ler)deki üreme yerlerine doğru hareket ettiklerini vurgulayan Kennethe Storey, kurbağaların dişilerinin daha küçük yapıdaki erkekleri sırtlarında dereye taşıdıkları bilgisini verdi.


5 BİN YILLIK KURBAĞA FİGÜRÜNÜN SIRRI

Domaniç-İnegöl karayolunda her yıl ilkbaharda yüzlerce kurbağanın birbirlerinin sırtına binmiş şekilde yollara dökülmesi, höyük kazısında bulunan ve 5 bin yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen kurbağa figürlü içki kabının sırrının çözülmesini sağladı.


BU BALIKLAR BİLİM İNSANLARINI ŞAŞIRTIYOR

Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde Balıklı Havuz parkında, eğri ve bir damga misali üstlerinde bulunan siyah noktalarıyla yıllardan beri ne eksilen, ne artan balıklar yaşıyor. Bu balıkların bir efsanesi de var.
Balıklı havuz balıkları eğri ve bir iz taşıyor. Bunun bir genetik fark olduğu düşünülüyor. Ancak eğri balıkların sayılarının artmadan yıllarca yaşıyor olması konusu hayrete düşürüyor. Üreme olmadığı da biliniyor. Üreme olması durumunda bu havuza balıkların çok artacağı belirtiliyor. Bir başka detay da; bu balıkların üremesi durumunda, yavrularının bu genetik eğrilik ve noktayı taşımayacakları ileri sürülüyor.
Balıklı havuz parkı çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor. Parka gelenler balıkları yemlemeyi de ihmal etmiyorlar.


BALIKLARIN İKİ HİKAYESİ VAR

Kulaktan kuşağa yayılan hikaye bir aşk hikayesi;
Eski zamanlarda; bir delikanlı bir kıza aşıktır. Ona haber gönderir. Bu sevgisi karşılıksız değildir. Ancak daha kızı isteyemeden, o sıralar çıkan savaşta askere alınır. Delikanlı iyi bir asker olur. 40 er ile birlikte cepheye gider. Savaşırken, arkadaşlarına; “Sevdiğimi çok özledim, keşke balıklı havuzda bir balık olsaydım da oraya su doldurmaya gelince hergün görseydim. “demiş.
Birkaç gün sonra; balıklı havuza gelenler şaşkına dönerler, çünkü bir anda balık olmayan havuzda 40 eğri ve yaralı balık belirmiştir. Daha sonra Tavşanlılı gencin 39 arkadaşıyla şehit olduğu haberi gelir. O günden buyana eğri balıklarıyla balıklı havuz ziyaret edilir.

Editör: Serdar Yiğit