Kar bereket demek, kar temizlik demek, kar su demek, avcılar için kar av demek, kar evlerde toplanma tirit yeme demek.
Eskiden kar mutluluk demekti.
Şimdi kar, cep yakan kömür parası demek, doğalgaz faturası, elektrik faturası demek,
Ekmek için işe gidenlerin yollarının kapanması demek, gelirlerin düşmesi, giderlerin artması demek…
Bizim gerçeklerimiz hep acı hep acı.
Yılın 12 ayı,52 haftası, 365 gününe kabaca bir göz attığımızda karşımıza çıkanlara bakın.
Ayın bilmem kaçı; Şuranın düşman işgalinden kurtuluşu. Düşmandan kurtulanlar öldürülenlerine ağlıyor.
Ayın bilmem kaçı ; Bilmem ne depreminde öldürülenlerin günü. Kurtulanlar, öldürülenlerine ağlıyor.
Birileri malzemeden çalmış, birileri pahalılıktan işin ucuzuna kaçmış,
birileri denetlememiş, birileri bile bile üç kuruş ödeyenlerin çürük binalarına imar affı çıkarmış. İlk doğal felakette beklenildiği gibi on binler el birliği ile öldürülmüş.
Ayın bilmem kaçı; Falanca yangında onlarca insan canlı canlı yakılma günü…
Ayın bilmem kaçı; Bilmem ne fabrikasında patlamada öldürülenlerin günü…
Terörün öldürdüğü günleri zaten unuttuk…
Sonra darbeler, 60 darbesi 70 darbesi 80 darbesi, Şubatlar, Temmuzlar …
Ölenler ölmüş kalanlar ölmekten beter olmuş öldürenler zevki sefada, ceza evinde ise çıkacak ilk af da.
Akıllanmadık gitti asırlarca. 15 devleti yıkmaktan utanacağımıza 16 devlet kurmuşuz diye hava ata ata geldik bu yıllara.
Ey insan otur bir düşün. Sövüp eleştirdiklerinden senin ne farkın var ?
Susarız her haksızlığa, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diye dua ederiz düşmana.
Aradığın suçlu uzaklarda değil karşındaki aynada !
Torpil için beklersin parti kapısında, işi kaparsan ne ala, kapamazsan dürüstlük abidesi kesilirsin başımıza !
Domuz eti yemezsin ama kul hakkına hayır demezsin, abdestsiz namazların kabul olmuyor diye isyan edersin !
Acı gerçeklere kapalı olan gözlerin kulakların, nasılda açılıverir şatafata matafata !
İspat mı arıyorsun !
Ahanda bu yazının okunma oranı Google verilerinde birkaç bin.
Beğeni sayısı, kral çıplak diyebilen birkaç
kişi !
