Yazı bile yazamıyorum son bir aydır.

“İyi ki Domaniçliyim.” Diyerekten.
Bir zamanlar köşe yazılarıma büyük bir gururla başlardım. Bu cümle sadece bir başlangıç değildi, yüreğimin en temiz yerinden dökülen bir kabullenişti. Doğduğum topraklara duyduğum sevdanın kısa ama güçlü bir ifadesiydi.

Ama son dönemlerde bu cümleyi yazarken parmaklarım titriyor, içimde bir şeyler burkuluyor.
Çünkü insan sevdiğine sitem edermi ediyor işte.
Benim de sitemim Domaniç'e değil, Domaniç’i yıllardır görmezden gelenlere.

Bu ilçe, Hayme Ana'nın, Şehit Sarubatu Savcı bey'in kısacası ecdadın bize bıraktığı bir emanet. Ertuğrul Gazi’nin soluğu hâlâ rüzgârda dolaşırken, biz hâlâ “yarın bir şeyler değişir” umuduyla oyalandık durduk. Yıllardır söylenen sözlerin, verilen vaatlerin, atılacak adımların hep başka bahara kaldığını gördük.

Söz var, icraat yok.
İlgi varmış gibi yapanlar çok, ama gerçek anlamda sahip çıkan hiç yok.

Köylerimiz boşalmış, gençler gidiyor, umutlar bavullara sığıp başka şehirlere taşınıyor. Domaniç'in sokaklarnda sessizlik dolaşıyor. Bu sessizliği duymayanlar, buradaki sitemimi hiç anlamıyor.

Yıllardır süregelen sorunlarımız... Hala aynı yerinde sayıyor. Hala Domaniçli kendi evinde kiracı olarak oturmakta. Domaniç gibi bir ilçede, Domaniçli şebeke suyunu içemez hale geldi. Günden güne büyüyen bir içme suyu problemi ile karşı karşıya Domaniçli. Yangın göletini geçtim, içme suyu göletimiz bile yok. Hala doğal gaz konuşuyoruz,. Koca dağ yoluna tırmanma şeridini konuşuyoruz hala. İşsizlik diz boyu.

Velhasıl, Domaniç'in ve Domaniç'linin gündemi hep aynı aslında. Peki muhatapları ne işle meşgul ? İktidarı ve muhalefetiyle birbirlerinin eksiklerini aramakla tabiki. Her neyse. Çok şey yazardım da yerim dar.

Ben karamsar değilim aslında…
Ben kırgınım. Evet kırgınım.
Bir ilçenin kaderi niye yıllarca ertelenir diye soruyorum kendime.

“Domaniç bizim için önemli” diyenlerin önemini sadece seçim dönemlerinde hatırladığını görüyorum.

Yine de içimde bir umut kırıntısı var, çünkü bu toprakların insanı inatçıdır, sabırlıdır. Kolay pes etmez; ama sesi çıkmadıkça değeri de bilinmez.

Bugün o eski cümleyi yazamıyorum.
Kendimi zorlasam bile içimden gelmiyor.
“İyi ki Domaniçliyim” diyememek, işte benim en büyük sitemim.

Bir gün bu sitemin bitmesini, bu ilçenin hak ettiği değeri bulmasını, insanların göçle değil umutla anılmasını istiyorum.

Ve o gün geldiğinde, hiç titremeden, gönlümün en rahat haliyle yeniden yazmak istiyorum:
“İyi ki Domaniçliyim.”

Ama bugün…
Bugün içimdeki sitem buna izin vermiyor.