Mevsim kış. Ve her mevsim başka bir güzel cennetten bir ilçe olan Domaniç’imde. Neredeyse zemheriyi yarıladık ama yeni yeni kar gördük bu günlerde. İnanması zor ama Domaniçli kar'ı özledi neredeyse. Malum "kışı olmayan memleketin yazı olmaz” der atalarımız. Rabbim her Mevsimin güzelliğini afatsız yaşatsın bizlere.

Herkesin gündemi ve önceliği farklı aslında. Annemin ekinlerinin üstüne kar yağması gerektiği kaygısı gibi. Köylü Mehmet Ağa ekininin, işçi maaşının, eyt'li açıklanan yasanın bir an önce yasalaşmasını beklemekte. Bu örnekleri çoğaltabiliriz aslında. Fakat bir gerçek var ki yurdum insanı ekonomik zorlukların bir an evvel bitmesini beklemekte.

Benim gündemim daha bir farklı aslında.

Malum önümüz seçim. Varlık denilen şeyin saniyede kaybedilecek bir şey olduğunu, en önemlisi bir çocuğunun anne ve babasıyla gurur duymasını sağlamayı düşünmesini umarak. Farz edelim ki deyip, seçilmişlerin yerine kendimi koyarak düşündüm bu haftaki yazımda.

Farz edelim ki...

Ben herhangi bir partiden Kütahya milletvekili olsam. Ne yapabilirim, Domaniç için. Kanayan yara olan ve yüzyılın neredeyse bir asra yakın çözülemeyen Domaniç -Tavşanlı arası yol sorunu için ne gibi girişimlerde bulunup çözüm aşamasına girmesini sağlayabilirim. Diye düşünüp; Ben olsam diye devam etsem. Ulaştırma Bakanımıza soru sormaktan ziyade, ulaştırma komisyonundaki vekilleri Domaniç -Tavşanlı yolunda misafir eder, halkımızın mağduriyetini yerinde görmelerini sağlama çabasına girer, yerel ve ulusal basını da yanıma alıp bu sorunun  tüm Türkiye'ye ulaşmasını sağlamaya çalışırdım. Belkide çözümü bu olurdu.

Farz edelim ki...

Ben Domaniç Belediye Başkanı olsam kendi partimde dahil, siyasilerden Domaniç için ne talep edebilirim. Projelerim haricinde Domaniç'e başka nasıl bir artı değer katabilirim. Diye düşünüp; Ben olsam Domaniç için sunduğum projelerin hayata geçirilmesi aşamasında muhalefet partilerin ilçe yöneticilerinden birer temsilci alarak bir komisyon kurar, onlarada bu noktada mücadeleme şahit olma fırsatı verir ve hatta kendi adaylarının projelerinden de hayata geçirme noktasında Belediye olarak bütün imkânlarımı sunarım. Daha hızlı bir çözüm olanağı doğabilir umudu ile, doğal gaz sorunun çözümü noktasında "haydi hep birlikte" sloganıyla  mücadele etmenin bütün yollarını denerdim. Belkide en kısa sürede bu sorunumuzda çözülürdü, neden olmasın.

Farz edelim diye başlayıp, ben olsam deyip, şartlanılmış itiraz etme duygusundan ziyade empati kültürünü bir tık daha ileriye götürüp, Domaniç halkımızın taleplerini görmek ve bu talepler için nasıl ve ne şekilde mücadele ettiğimi ve sonuç olarak neticesinde olumlu veya olumsuz çözüm odaklı çalışmaların elde edilmesi noktasında kamuoyuyla paylaşırdım mesela.

Yağmurunda çamurunda beraber ıslanmış  karında ve ayazında beraber üşümüş biz Domaniç insanları, düşmanı bile olsa, cenazesinde salından tutan, düğününde ahçısının yanında duran o insanlar, şartlanılmış bir tepkimeyle üzüm yemekten ziyade, bağcıyı dövme derdine düşmüşüz.

Çağımızın en büyük hastalığı ve bir o kadarda gereksimi olan sosyal medya kahramanlıklarını ve silahşörlüğünü çok sever hale gelmişiz. Özellikle sosyal medyada, ne sevgi kaldı ne de saygı. Sözde eleştiri adına yazılan, gıybet ve fitne herkesin önünde aleni yapılır ve yazılır, yüz yüze söylemeye cesaret edemeyen kitleler klavyeden amiyane sözler eder oldu. Üzgünüm ama  birbirimiz için potansiyel birer bölücü ve parçalayıcı oluverdik.

Siyasilerimiz de unutulmamalıdır ki; Eleştiri, sağlam siyasetçilerin sigortasıdır... Siyasetçi, eleştiriye ne kadar tahammül ediyorsa o kadar güçlü ve kendinden emin, ne kadar sinirleniyorsa, o kadar zayıftır. Tabii “eleştiri” ile “hakareti, ayırmakta gerekmektedir... Siyasilerimiz başta olmak üzere, herbirimiz gerçeği duyma cesaretine sahip olmalıyız.

Tabi ki, Domaniç insanın, siyasilerden laf kalabalığından ziyade, çözümlenememiş, Domaniç - Tavşanlı yolunun akibetini sormaya, Doğal Gaz problemini talep etmeye, yarım kalan cezaevi inşaatının ne aşamada olduğunu sormaya hakkı var. Ama yıkıcı değil yapıcı ve empati kültürünü içinde barındıran, farz edelim ki ile başlayıp ben olsam ile düşünülen eleştiriler ile. Eğer ki, Domaniçliler olarak, bir ve beraber olamaz, elimize el vermeyip, elin eline el verirsek, ilçemizin ortak faydasında buluşamazsak, o onu demiş, şu bunu yazmış dedikodularıyla uğraşıp, istemezcükler yaratıp, her zaman kaybeden bizler olacağız.

Sevgiyle, saygıyla ve Domaniçli kalın.