Rahmet ayı Ramazan coşkuyla yaşanmaya devam ediyor. Şükürler olsun, Ramazan ayını yarıladık. Camiler dolup taşıyor, mukabeleler okunuyor, dualar ediliyor. İnsanlar manevi kirlerden arınmaya çalışıyor.  On bir ayın sultanı Ramazan-ı şerif, rahmet ve mağfiretin sağanak sağanak yeryüzüne indiği en önemli zaman dilimi. Bu mübarek vakti fırsatlara çevirip namazla, Kuran okuyarak  kısacası her türlü ferdi ibadetlerle değerlendirmek lazım. Rabbim cümlemizi Ramazan bayramına eriştirsin inşallah.

Seçim süreci başladı. Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri yaklaşmakta. Onun içindir ki; Doğal olarak da bu aralar Domaniç'e siyasi olarak ziyaretçi akını başladı. Hoş geldiler sefalar getirdiler. Bazı siyasetçilerin, Domaniç’e ilk kez gelişlerine şahit olup yanındakilere "la olum burası neresi" diye sormalarına şahitlik edeceğiz belkide.

“La oğlum burasıda neresi” diyenlere. Domaniç. Dünya tarihinin seyrinin değişmesine tesir eden üç kıta yedi iklimde muhteşem devleti kuran ecdadımızın bize bıraktığı kutsal bir mirastır. Domaniç, Osmanlı tarihinde önemli bir yer tutar. Cihanşümul bir Türk devletine beşik olmuştur. Domaniç, beylikten cihan devletine giden yolun adıdır. Türklüğün ezelden ebede giden yolu üzerinde som altından yapılmış bir kilometre taşıdır.

Hiçbir şehir yoktur ki, “Devlet Ekilen Topraklar” ifadesini, tarihi derinliği ve zenginliğiyle Domaniç kadar hak etsin. Domaniç, tarihin akışına yön veren, Osmanlı cihan devletinin temellerinin atıldığı bir ilçe, bir Osmanlı mirası. Bu zenginliği tamamlayan topoğrafyası ve görenleri hayran bırakan doğal güzelliği de var.

Kısacası, Ecdadın ilk “mikro siyasi, kültürel ve dini teşekküllerin” merkezi Domaniç’e gelmek için bir çok sebep var. Sadece Genel seçimler var diyerek değil, yukarıda bahsettiğim özellikleri için gelirsin Domaniç'e.

Ben kısacası anlatmaya çalıştım Domaniç'i.

Yerel siyasetçilerimizin görevi işte burada başlamakta. Domaniç'e gelen milletvekili adaylarına ve siyasilere  Domaniç'i çok iyi anlatmak  gerek. Her seçimden sonra beklediğini alamayıp hep kan kaybeden ilçelerden birisi konumunda olan ve her zaman dediğim gibi, DUMAN İÇİNDE kalışından mıdır,  bilinmez; hep bir kenarda unutulan hiçbir isteğine kulak verilmeyen bir Domaniç’in olduğunu hatırlatmaları gerek. Bitirilemeyen yollar,  susuz kalan köylerimizin hâli anlatılmalı. El değmemiş, bakir doğal güzellikleri ve ormanları cayır cayır yanarken, yangın havuzlarının yokluğunu ve hâlâ da olmadığının belirtilmesi gerek. Tarım  adına verimli arazilerinin varlığından bahsedip, sulama göletlerinin çoğaltılmasının gerekliliğinin anlatılması gerek.

Hayme Ana yadigarı toprakların sessiz kaldığını, genç nüfusun diğer ilçelerin katma değeri için çalıştığını, GÖÇ veriyoruz efendiler demeleri gerekiyor. Dağ yolunda trafiğin daha hızlı aktığı projeler üretilmesi gerektiğini, Kültürel noktada  unutulmuşluk istihdam noktasında da olmasın, Domaniçli doğduğu yerde doysun deyiversinler istiyor Domaniç halkı.

Çok şey istemiyorlar, istemiyoruz aslında. Domaniç'i anlatın  diyoruz. Yok olan ormanlarını, göç eden genç nüfusunu, Kaybolan ve unutulan Tarihi kültürel mirasını, anlatın, anlatın lütfen...

Kalın sağlıcakla.