Domaniç, Domaniç insanı için başka bir anlam ifade eder. Her kişi için yaşadığı yer başka bir anlam ifade eder aslında. İnegöl, İnegöllü için paha biçilemez mesela. Kütahya, Kütahyalı için bir başkadır. Kısacası insan yaşadığı yere aittir ve orası onun cennetidir.

Bizler, gerek Domaniç Gazetesi gerekse, Domaniç'in tanıtımına baş koymuş ve bu uğurda taş üstüne taş koymak için saatler, günler, haftalar, aylar hatta yıllarını vermiş gönül erleri, bütün çalışmalarında öve öve bitiremeyiz doğa, tarih ve kültürümüzü. En azından elimizde olan bu değerlerimiz hatırına eksiklerimizin giderilmesi noktasında, gerek Mülki, gerekse seçilmişlerden talep ederiz. Bu taleplerin yüzde doksanı yanıt bulmasada, yüzde bir'i yanıt bulup hayata geçirilirse seviniriz. Yaşadığımız İlçe ve halkı adına. Keşke yazılan ve istenilen taleplerin hepsi hayata geçirilip Domaniç insanı hakkettiği gibi refah ve huzur içinde yaşasa.

Neden mi böyle bir yazı yazma gereği duydum. Muhakkak okurlarım bu yazımı okurken bu soruyu soracaklar kendilerine.

Neden mi ?

Domaniç'in eksikleri için Domaniç’in her türlü zenginliğini gerek gazete köşelerinde gerek sosyal medyada yazıp çizdik. Tarihini yazdık mesela. Doğal güzelliklerini işledik. Kültürel dokusundan bahsettik yıllarca. Peki elimize ne geçti. Koskocaman bir hiç diyeceğim ama ağır olacak.

Yukarıda da belirttiğim gibi Domaniçliler olarak taleplerimizin neredeyse yüzde biri oldu. Gerisi hep beklemede. Olsun. Güzel ve yaşanılabilir bir Domaniç için Domaniç’linin umudu baki.

Domaniç'i anlatanlardan anlayanlar var aslında. Hemde o kadar güzel anlıyorlar ki, hummalı bir çalışma içerisindeler. Sık sık gazete haberlerinde sıkça karşımıza çıkıyorlar son zamanlarda.

Bu köşemde, 2018 yılında "tarihin yaşandığı yer Domaniç", 2019 yılında "taşımız, toprağımız altın" başlıklı yazılar yazdım. Bir çok tarihçi ve yazar arkadaşta benim gibi birçok yazılar yazdılar. Bu yazıları en iyi anlayanlar defineciler olmuş ki çalışmalar hiç aralıksız sürmekte. Ne diyelim.

Bu güzellemeyi de yaptıktan sonra ise asıl değinmek istediğim bir konu var ki, Domaniç ormanları konusu. Sadece bizlerinde değil aslında, yaban hayatının da yaşam kaynağı olan ormanlarımızın tüm ihtişamını, yazını, kışını, güzelliğini de anlatmasak mı ki, diye düşündüm birden. Gözleri paradan başka hiç bir şey görmeyen, aç gözlü madencilerin iştahını kabartmasak mı ? Ne dersiniz. Zaten ormanlarımız en yaşlımızdan daha yaşlıyken.

Belli bir zaman sonra anlata anlata bitiremediğimiz, ilçemizin tarihinin talan edilişini, ormanlarımızın madenciler tarafından yok edilişini görmemek adına, Domaniç’linin ihtiyaçları zaten kaplumbağa hızıyla karşılanırken bizler tarihi kültürel ve doğal zenginliklerimizi anlatmaya aramı versek. Bir An böyle düşündüm bu hafta.

Malumunuz geçtiğimiz hafta 19 Eylül  Gaziler günüydü. Şehadete peşinen talip olmuş, vatan ve bayrak için Gazilik onuruyla onurlanmış bütün Gazilerimizin, Gaziler Gününü kutluyorum. Minnettarız. Bu haftalıkta bu kadar. Kalın sağlıcakla.