Recepti, Şabandı, Ramazandı derken geldi bayram…  10 Nisan Çarşamba günü saat 07:02'de kılınacak bayram namazı ile geleneksel mübarek 3 ayları geride bırakmış olacağız. 

Ramazan ayında, özellikle iftara yakın çok kaza olur canlar yanardı. Bu yıl bugüne kadar Allaha şükür böyle bir habere gitmek zorunda kalmadık. 
Her ramazanda oruçlular özellikle de şekeri olduğu halde oruç tutmaya çalışanların çıkardığı gerginlikle kavgalar çıkardı. Bu yıl ne yaşadık ne gördük Allaha şükür !

Bu yıl Ramazan'a bir de seçimler eklendi ve Türkiye'de büyük bir değişim rüzgarları esiyordu. Kazananların aşırı coşkusu kaybedenlerin aşırı üzüntüsü gerginliğe neden olur diye korktuk. Ülke genelinde bile bir iki yer hariç her şey yolunda gitti. Ne kazananlar sapıttı ne kaybedenler dağıttı. 

Bu yıl her yıl yaşadığımız kara kışı yaşamadık. Kardan yollar tıkanmadı. Mart ayı bile kazmayı küreği yaktırmadı. 

Şahsen biz apartman da 50 tona yakın kömür yakardık. Nisan ayı geldi ve biz daha 21 ton kömür yakmışız. 

Kar yağmadı ama derelerimiz oldukça gür akıyor, dağlarda çeşmelerimiz şırıl şırıl. 
Ülkede tek kötü olan enflasyon ve zamlar. Umarız hükümetimiz bu seçim sonuçlarından sonra daha dikkatli davranarak maaşlar arası uçurumu, emekliler arası açılan makası, dünya da birinci sıraya yükseldiğimiz gelir dağılımı adaletsizliğini önler de yıllar sonra bir oh çekeriz.

Son beş on yıldır belki de ülke genelindedir bilemiyoruz ama Domaniç genelinde sorumsuz bir nesil yetişiyor…

Alkolün çok çok ucuz olduğu dönemlerde, su gibi alkol tüketenler, boşalan şişeyi yere atmazken son yıllarda her yer alkol şişesi….
Eskiden yakıtı çok ucuzken bile kimse aracıyla bu kadar gürültü yaparak dolaşmazken, şimdilerde Doğanlı Şahinli, motosikletli gençler, gece gündüz vızır vızır dolaşarak hem trafiği tehlikeye sokuyor hem de gürültü kirliliği yapıyor. 

Mesire alanlarında piknikçileri görüyoruz, aile boyu dededen toruna bir aile vakit başı kalkıp bir kenarda namazını da kılıyor. Ancak bu insanlar bile piknik alanını terk ettiğinde yerde çöp yığınlarını bırakarak gidiyor. Hacdan, Umreden gelmiş veya bir şükür mevlidi okutmuş ya da düğün yapmış ama tüm köpük tabaklarını doğanın ortasına, bir yolun kenarına atmış insanlar görüyoruz.

İçenlerimizde de, piknikçilerimizde de, gençlerimizde de ahlaki bir çöküntü var.

Bize göre bunun sorumlusu, yeterince dini ve ahlaki eğitime önem vermeyen camiler ve cemaatlerdir. Bir okulda 3 tür öğretmenin baş gösterdiği okullarda öğrenciyi sınavı geçsin diye yarış atına çeviren eğitim sistemidir. Adaleti kalbura çevirip hak edenin aldığı cezayı siyaseten sildiren siyasetin eseridir. 
Toplumsal ahlakımızın bu kadar çöktüğü bir dönemde ülkemizde havalarda değişti, siyasi irade de değişti. 

Gelin el birliği ile bu değişime bir de ahlaki değişim ekleyerek bayram temizliğimizi de geleneksel hale getirelim. Oruçlar biter bitmez içip içip şişeleri yerlere fırlatmayalım. Piknik yaptığımız yeri temizleyelim. Evlerimizin, işyerlerimizin önünü “Temizlik İmandan gelir” düsturu ile her gün ve her zaman temiz tutalım. 
Ve BAYRAM TEMİZLİĞİNİ KALICI HALE GETİRELİM !