10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebeti ile geçen hafta yazacaktım fakat gündem birden Domaniç Amatör liginde iptal edilen maçlar olunca bu hafta yazmak nasip oldu. Domaniç için yalnız desekte, susuz ve yolsuz desekte, bir konu var ki; O konuda o kadar şanslı ki Domaniç, herkesin görmesi gereken bir gerçeklikten bahsetmek istiyorum bu haftaki yazımda.

Öyle karşıdan göründüğü gibi değildir gazetecilik. İçinde bulunduğumuz globalleşen dünyada sosyal ağın sunduğu nimetlerden yararlanılarak, sosyal medyada (Gazetecilik) habercilik oynayanların bolluğunda, daha bir zorlaştı. Vergi ödeyerek, kira vererek ve her şeyden önemlisi yaptığın işe emeğini vererek haber yapmak. Hele hele nüfusu 5000 olan bir ilçede o kadar zordur ki. Hele o gazetenin yöneticiliğini yapıp yazı yazmak, haber yapmak çok daha zordur.

Gazetecilik noktasında bütün olumsuzlukları sayabilirken, 2007 yılında İlçemizin tek gazetesi olan Domaniç Gazetesini devralan ve bütün imkansızlıklar içerisinde her sene üzerine bir şeyler katarak günümüze kadar getirilen Domaniç Gazetesini, Domaniç adına başlı başına bir şans olarak görüyorum.

İktidar için 'muhalefet', muhalefet için 'taraflı' etiketine aldırmadan ve sadece ana sadece ortak paydası Domaniç olan haberleri en cesurundan manşetine taşımayı başarmış bir Gazetemiz var çok şükür. Deli cesareti gerek kısacası gazetecilik için. O cesaret ise Domaniç Gazetesinin yönetiminden tutunda yazı işlerine ve haber emekçilerinde mevcut.

Meslek büyüklerim şöyle derdi:

“İnsan bu tozu bir kere yuttu mu, bu mesleği bir daha asla bırakamaz.” Doğru söylüyorlarmış. Bende bırakamadım. 2000 yılından beridir, Domaniç Gazetesi ile tanıştığım gazeteciliği, Domaniç Gazetesi'ne, 'Domaniç Delilerine' şimdilerde yazılarımla destek olmaya çalışıyorum.

Her işleri, her fikirleri, her projeleri, her düşünceleri için birilerinin koyduğu delisiniz, delimisiniz, delilik bu, deli bunlar teşhislerine hiç bir zaman aldırmadan habercilik ve gazeteciliklerinden taviz vermeden, Biz Domaniçlilere, Domaniç’ten haberdar olma fırsatı sunan ve olumlu sonuçlarının Domaniç’in hayrına olduğunu gördüğümüz Domaniç Gazetesi. Bu şans Türkiye'de kaç tane ilçede var ki. Velhasılı ilçe olarak çok şanslıyız.

Ben kendi şahsımı daha bir şanslı görüyorum bu konuda. Çoğu kişinin hayranlıkla takip ettiği insanlar bazen sizin dostunuz olur, herkesin tanıklık edemediği olayların bazen tam içinde olursunuz. Gazetecilik mesleğini de büyülü yapan da işte budur.

Domaniç Gazetesi sahibi ve Domaniç'in Kral Çıplak'ı Mustafa Yiğit gibi gazetecilik mesleğinde 33 yılını devirmiş, harika insanlarla çalışırsınız. Bir edebiyatçı kadar kalemi düzgün, bir psikolog kadar gözlemci, bir siyaset bilimci kadar politikayı iyi takip eden, doğruların peşinden giden, gerçek hayatları yazan, toplumun kılcal damarlarına kadar girebilen cesur, demokrasi aşığı, sessiz çoğunluğun sesi olmayı başarabilen birini tanıma fırsatı buldum bende Mustafa Yiğit ağabeyim sayesinde. Hele birde misafirperverliğine şahitlik edip, Domaniçli olduğunu bildiğinizde bir onur ve gurur kaplar sizleri. Şahsım olarak abartmadan bir gazeteci gözüyle yazıyorum Bu köşeme Mustafa Yiğit ağabeyimi.

“Boynuz kulağı geçer" değiminden yola çıkacak olursak, geriden gelerek baba mesleğini en az babası kadar hakkıyla icra etmeye çalışan ve gazetecilik mesleğinin hakkını veren Serdar Yiğit kardeşimiz için yazılması gerekenleri Domaniç halkının taktirine bırakmak istiyorum. Malum yerim dar. Bu arada Tamer Yiğit Başta Olmak üzere Domaniç Gazetesine emek veren herkesin başarıları daim olsun. Ben şanslıyım. Bu güzel ve kıymetli insanlarla çalışma ve tanışık olma fırsatı bulduğum için. Domaniç ise böyle bir Gazeteye sahip olmakla ülkemizin belkide binlerce ilçesinden daha şanslı.

Buradan Domaniç Gazetemizin çalışanlarının ve Çalışan bütün Gazetecilerimizin geçmiş 10 Ocak çalışan gazeteciler gününü kutluyorum.

Kalın sağlıcakla.