Almanyalılardan da duyduğumuz gibi Almanlar bir mekâna gittikleri zaman her kes kendi hesabını kendi ödermiş.

Bu Almanlarda zengin olmuş ama insan olamamışlar. Ne olacak dört çay parasından, beş kişinin yemek hesabını ödesek batar mıyız?

Almanya’da domates biber taneyle, karpuz dilimle satılırmış…Yuh gale. Yok gale !

O kadar zenginler bir de domatesin biberin hesabını mı yapıyorlarmış ?

Almanlar işe arabayla gitmezmiş. Genelde yayan giderler, uzaksa bisikletle, çok uzaksa toplu taşıt araçları ile giderlermiş.

Kapının önündeki BMW, Mercedes, Audi, Ford, Porşe, Opel, VW’ lere ahirette mi bineceklermiş ? Allah bu kadar zenginliği bunlara yanlışlıkla mı verdi ki. Tövbe Yarabbi !

Almanlar akşam evde fazla ampul yakmazlarmış. Ya televizyon ışığında otururlar ya da kısık ampul yakarlarmış.

Demek ki bunlar bizim gibi elektriği dışarıdan alsalar, bırak avize yakmayı, mumla aydınlanmaya devam ederlerdi herhâlde.  

Almanlar okuldan, işten geldiler mi akşamları evden çıkmazlar, kahvelere, birahanelere çok takılmazlar, gece hayatına pek katılmazlarmış. Sokaklar caddeler akşamları bomboş olurmuş.

Almanlarda düğün kültürü de yokmuş. Evlenenler yakın dost ve akrabaları toplar kilisede nikah kıyar. Birahanede herkese bir bardak içecek ısmarlar dağılırlarmış.

Bu kadarı da gerçekten fazla. Yahu bunlar nasıl insan ?

Bu Almanlar var ya bu Almanlar. Okula başlamadan kiliseye gider. 15 dakika dua eder eğitime öyle başlar. 4 yıllık ilk okulda günde 4 ders oda oyun ve genel ahlak ağırlıktır. İnsana, çevreye, trafiğe duyarlı eğitim verilir. İlk okulu bitirenler genelde ne doğru dürüst okumasını öğrenir ne de çarpım tablosunu ezberler.

Ortaokulda Milliyetçilik, topluma nasıl faydalı olunur. Kimler ne yapmış da adını tarihe altın harflerle yazdırmış bunları öğrenir. Yılda bir iki iş yerinde birer ikişer hafta meslek eğitimi görür, çocuğun kabiliyeti ortaya çıkar o yönde de ilerlermiş.

Bir özelliği olmayan çocukları için bile özel okulları varmış. Bu yüzden de vasıfsız işçi bulmakta zorlanırlar bulamadıkları işçileri de bizim gibi ülkelerden temin ederlermiş.

Kasayla elma, çuvalla şeker alma huyları da yokmuş.  İhtiyaçları kadarını alır israf etmezlermiş bu yüzden de çöp kutuları bile genelde boş ve tertemiz olurmuş. Kısacası, pek abartmazlar, hava atmazlarmış, alçaklık kompleksleri yokmuş o yüzden de şatafata ihtiyaç duymazlarmış !

Okulda eğitim, iş yerinde üretim, evde huzur, kilisede dua. Canları istediği kadar eğlence, lüks araçla yılda birkaç değişik ülke turu…

İşte böyle bize ters ve sıkıcı bir hayatları varmış bu Almanların !  Uzun lafın kısası abartmak, şatafat,  israf hava caka bizim işimiz.!