Yazıma başlamadan önce Domaniç'i bilemeyip, Dominik' i bilen yurdum insanının sosyal medyadaki video dolaşımı konusuna değinmek istiyorum. Yurdum insanının Domaniç'i bilememesini pek yadırgadım söylenemez. Kültür seviyesinin düşük olduğu ülkemde biz Domaniç’lilere bir mikrofon uzatılıp rastgele bir ilçe sorsalar kaçta kaçımız bilir acaba. İşin üzücü ve ayıp olan tarafı Domaniç’in gelişimi ve tanıtımına öncülük edecek siyasilerimizin de bu video görüntülerini komik bularak paylaşması aslında. Evet komik ama bu tanıtım eksikliği ayıbı bütün Domaniçli siyasilerine yetecek olmalı. Bu ayıp hepimize yeter diyerek, asıl konumuza gelmek istiyorum. Geçen hafta yine ve yeniden Domaniç’te Domaniç yoktu.

Her hafta bu köşede yazılar yazıyorum. Bazı arkadaşlar bu gündemi oluşturmanın zor olduğunu ve konuları nasıl bulduğumu soruyor bana. Emin olun o kadar konu var ki yazılacak, yerimin darlığından dolayı bazı konulara kısa kısa değinmek zorunda kalıyorum.

Ekonomik şatlar, Artan akaryakıt, çay, şeker fiyatları ve dahası zorlanan geçim şartlarını, ara ara vurgulasam da yazılarımda, bu köşede özellikle genelden ziyade daha çok yerel, Domaniç demeye gayret gösteriyorum.

Domaniç’in sorunlarını gündemde tutmak, tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkılmasını tetiklemek konularının öncelikli olduğunu düşünüyorum. Yarım kalan Cezaevi inşaatının, Domaniç-Tavşanlı yolunun akıbetini siz Domaniç’liler gibi sorgulamaya çalışıyorum köşemde. Güzel tepkilerden alıyorum ve yandaş olaraktan değerlendiren okurlarım oluyor muhakkak.

Domaniç’in bir değeri işlenirken, içinde Domaniç olmadan işlenmesi, içinde Domaniç geçmeyen cümleler kurulması beni ve eminim ki tüm Domaniçlileri muhakkak derinden üzmekte.

Geçmiş yazılarımı inceledim her hafta olduğu gibi bu haftada. 2014 yılında bu köşemde "DOMANİÇ YAYLASI’NDAN  İNÖNÜ MUHAREBESİ’NE, KURULUŞTAN  KURTULUŞA" Başlığı ile bir yazı kaleme almışım o tarihte.

O yazım üzerine Söğüt’ten beni arayan STK yöneticileri olmuştu. Nitekim bu projenin hayata geçirilmesi için çalışmaları olduğunu söylemişti bana. Kurtuluş Savaşı’nın önemli aşamalarından birisi olan 1. ve 2. İnönü Muharebeleri ile Domaniç’te Osmanlı’nın kuruluşu temalarından yola çıkarak “Kuruluştan-Kurtuluşa” projesinin hayata geçirilmesi için iki ilçenin gayret etmesi adına neler yapılabileceği hususunda fikirlerini söyledi. Ben de fikirlerimi söyledim. Bizden başka, Domaniç dışında da  gayretli insanları görmek güzeldi doğrusu.  Bu zamana kadar sadece kağıt üzerinde olan bu projenin ilçelerdeki sivil toplum kuruluşları tarafından gündeme getirilmesi, bir şeyler yapılmaya çalışması sonuç vermiş, Bilecik-Söğüt ve Çanakkale lobileri olaya el atıp günümüzde KURULUŞTAN ÇANAKKALE'YE TARİH VE MEDENİYET GEZİLERİ adı altında hayata geçirilmesi sağlandı.

Neden mi Bilecik-Söğüt ve Çanakkale lobileri dedim ? Mustafa Yiğit ağabeyimin dikkati sayesinde fark ettik ki; Bu projede Domaniç'ten başlayan bir etkinlikte Domaniç ismi yoktu. Kısacası Domaniç’te, Domaniç yoktu. Belkide içinde Domaniç geçmemesi bu yüzdendir. Bu benim düşüncem tabikide.

Domaniç'i es geçmek, Osmanlı'nın kuruluşunu ve dahası imparatorluğa ve sonrasında kurtuluşa giden yolun ilk basamağını es geçmek olduğunun idrakini hissedememektir. Kayıhan’ılar ve Osmanlı varsa muhakkak içerisinde Domaniç olmalıdır.

Yukarıda da belirttiğim gibi, lobi faaliyetleri bu tür projeler adına çok önemli. Başta Domaniç olmak üzere Kütahya lobisinin çok aktif olarak ilçemizin tarihi ve kültürel noktalarını ön planda tutup, çalıştaylar ile Domaniç ismini yazar, çizer, akademisyen ve profesörlerin aklına kazımak gerekmektedir.

Çalıştay demişken, yazımı bir örnekle bitirmek istiyorum. TRT Avaz’ın hazırlamakta olduğu, "Karamağaralılar ve Ahlat” adı ile hazırlanan bir belgesel çarptı bu hafta gözüme. Bu belgesel için 21-22 Mayıs 2022 tarihleri arasında Ahlat Halk Eğitim Merkezi Ertuğrul Gazi Salonu'nda, tarihin görgü tanıkları, ayağa kalkıyor projesi adı altında" Ahlat Çalıştayı" düzenlendi. Bu Çalıştay için bir çok yazar, çizer, akademisyen Ahlat'a davet edildi ve sonucunda bu misafir edilenler Ahlat'ın reklamını yaptılar kendi çevrelerinde. Ahlat'ın lobisi o haftayı da 1-0 önde kapanmıştı. Bizler ise günümüzde bile Domaniç Hayme Ana huzurundan başlayan bir etkinlikte Domaniç'in olmayışını bile fark edemedik. Seneye fark edilmek ve Fark etmek ve Domaniç adına alınacak galibiyetler için sağlıcakla kalalım hep beraber.