Ne yazılabilir ki:

Bu yazıyı yazmaya başladığımda, tüm halkımızı yasa boğan Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık ve 10 ilde büyük hasara neden olan depremin yedinci günü ve yaklaşık 170 nci saatindeyiz. Bu saat itibariyle bizden 30 bin canımızı aldı. Kelimeler kifayetsiz ve 29 harf yetersiz kalır insanın duygularını anlatmasına.

Gün geçtikçe depremin büyüklüğüne şahitlik ediyoruz herbirimiz. İnsan depremin verdiği hasarın bu büyüklüğe şahit oldukça, Allah'a emanetiz diyerek, çok şey yazmak istiyor aslında. Ama yazımın başında da belirttiğim gibi. Acı düştü yüreklere ne yazılabilir ki...

Deprem, Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini  sarsma olayına denir. Depremlerin oluşmasıyla, gerek insanların hayatını kaybettiği ve bir çok binaların çökmesi ile büyük kayıplar vermekte olduğumuz  bilinmektedir. Bu hayatın en acımasız yanlarından biridir.

İşte son olarak Kahramanmaraş depremiyle sarsıldık ve 30 bine yakın canımızdan canı, depreme kurban verdik gene. 70 binden fazla vatandaşımızda yaralandı. Bu yazıyı yazarken arama kurtarma çalışmaları devam etmekte ve dünya olarak mucizelere şahitlik etmekteyiz.

Gelgelelim asıl meseleye. Depremlerin bize ders verdiği falan yok. Dersi deprem uzmanlarından ve jeoloji mühendislerinden alıyoruz, insanların acıları kendilerine yetmiyormuş gibi, yağmacılarla uğraşıyoruz birde. En acı olanı da bu aslında.

İnsan olan yanımızı kaybetmişiz. Kaybolan insanlığımızı arama gereği bile duymuyoruz. Çok yazık. Deprem doğal bir afettir. Dünya’nın neresinde yaşanırsa yaşansın, acı acıdır. Dili, dini, rengi olmaz olmamalı !

Deprem öldürmüyor bizleri.

Peki nemi oluyor ? Vahşi kapitalizmin artı para ( kâr ) hırsına yenik düşüp, yine depreme dayanıksız, teknoloji yoksunu ihmal ve suistimal dolu evler yükseltmeye devam ediyoruz.

Velhasılı Kahramanmaraş ta ve 10 ilimizi etkileyen bir deprem oldu ülkemde. Allah’ım Beterinden korusun. Canımız çok yandı çok.

Geçmiş olsun Türkiye’m.

Güzel olan mı ? Etle tırnak misali bir ve beraberiz 80 milyon olarak. Bu yoklukta ve geçim sıkıntısı içinde de olsa, depremzedelere yardım etmek için yollar arayan insanlarımızın, o paylaşım ruhu bizlere güç veriyor. Başta deprem bölgesine yardım için adeta birbiriyle yarışan Domaniç insanım olmak üzere tüm Türkiye bir ve beraber.

İnsan olmanın her halini yaşadık son bir haftada. Bu dünyadaki acizliğimizi fark ettik. Merhametin, dayanışmanın, karşılıksız vermenin, bizleri ne kadar güçlü kıldığını gördük. Bencilliğin en adisinide.

Ülke olarak içinde bulunduğumuz yüz yılın belkide en büyük felaketini yaşıyoruz. Rabbim Büyük Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk milletine dayanma gücü versin. Devletimizin üzerinden yardımını esirgemesin inşallah. Deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Unutmadan bir can daha kurtarır mıyız diye, gecesini gündüzüne katan o isimsiz kahramanlara da minnettarlığımı sunuyorum. İyi ki var, o güzel insanlar.

Düşman edinmeden söz söyleyebilmek, 

-marifetidir- İnancını taşıyan bir kardeşiniz olarak, -Marifete- talip olalım derken, bu kadar yazabiliyorum. Hatam kusurum varsa affola. Sağlıklı ve insan olan yanınızla kalın.