Domaniç'in 600 yıllık adliyesi 2012 yılında resmen kapatıldı. İlçemize 1500'lü yıllarda Osmanlı tarafından getirilen Kadılık Sistemi, 1946 yılında Adliye olarak faaliyet göstermeye başlamıştı. 14 Haziran 2012 de ise resmen kapatıldı.

Gerek gazetemizin Adliyemizdeki bir savcının da desteği ile gerek ileri görüşlü bir iki Domaniçli ile 'Adliyemiz kapanmasın' diye binlerce bildiri dağıttık. Protestolar eylemler düzenledik. Bir kere halkı toplamayı başardık. O zamanlar 16 bin nüfuslu ilçemizde 150 kişi alanı doldurmuştu üstelikte ilçe pazarının olduğu pazartesi günü…

Halkın geri kalanı gelmedi bile. Adliye kapanıyor diye sevinenler de oldu. Adliyesi kapanacak ilçelerde halk sağcısı, solcusu birleşip engel olurken Domaniç'te birlik olamadığımız için önce adliyemiz, ardından ceza evi ve icra dairemiz gitti. İlçe derin bir yara aldı. Artık kazalarda ölenler saatlerce karda kışta, yazın sıcakta savcı bekleyeceklerdi, ekonomik götürüsü ise milyonlarca liraydı.

“Domaniç'ten bir şey olmaz” diyenler başarısını kutlarken, üç beş kişi ilçenin geleceği için çalışmaya devam etti.

Zamanın Kaymakamı Mehmet Boztepe, “Kapanan kurum için başka kurum isteyelim. Acık ceza evleri ilçelere çok katkı sağlar” dedi.

Rahmetli Mustafa Şimşek Hatay'a gitti. İlgili bakanın yakınını ikna edebilmek için 2 hafta oralarda koşturdu. Belediye Başkanı Yakup Yardımcı, Ankara İstanbul dolaşıyor vekillerin biri geliyor biri gidiyordu. Keşke Adliye gitmeden bu mücadele verilseydi.

Domaniç'e ceza evi iki defa projeye alındı. Ancak bu seferde Kalın Harman bizimdir. Bizim kalacak diyenlere takıldı. Domaniç'ten bir şey olmazcılar yine başardı projeler iptal oldu. Oysa Domaniç'e yapılacak ceza evi, açık ceza evi olacaktı. Seralar kurulacak üretim yapılacak, tarım ürünleri, ahşap ürünler, tekstil ürünleri, gıda paketleme gibi 6 meslek atölyesi olan dumansız bir baca olacaktı. Olsun diyenler çooook ağırdan aldılar. Olmasın diyenler sürekli topçu ateşi yaptılar. Ceza evi temeli atıldı. İnşaat başladı. Ülke ekonomik krize girdi. İşi alan müteahhit, fiyat artırışı istedi. İş olsun diyenler ağırdan aldı ilgilenmedi. Olmasın diyenler ellerini ovuşturdu. Domaniç zaten istemiyor diye işi sallarken Müteahhit bıraktı gitti.

Domaniç'e ne yapılacak olsa bizim siyasiler, iktidar yanlısı ve karşıtı olarak, ikiye sonra kendi içlerinde ikiye üçe ayrılıp kahve köşelerinde konuşa dursunlar. Ceza evi ortada kaldı. Domaniç-Tavşanlı yolsu sürüncemede kaldı. Domaniç-İnegöl yolu ne zaman onaylandıysa raflardan beklerken Domaniçliler Tünel istiyor yol kalsın diyen siyasiler alkışlandı. Oysa Domaniç İnegöl arası tünel yakın gelecekte mümkün olmayan bir hayaldi. Domaniçli tünelcileri uyutmak için sürekli kullanılıyordu. Her iki yolumuzda yıllardır sürüncemede. Birkaç delinin gazı ile başlayıp ilçenin kaderini değiştiren Domaniç Meslek Yüksek Okulu da günümüzde atıl durumda olan bir yatırımız olarak tepeden isyanla hüzünle bakıyor bize.

“Domaniç'ten bir şey olmaz dememişler miydi”

Onlarca proje yapıldı. Pazar alanı ve Yeşil köy sulama göletleri gibi mesela. Ama burası Domaniç. Burada biz yok ben var. “Yapacaksam ben yaparım” diyen Donkişotlarımız var bizim. 2011 yılında Koca yayla veya Çatal Alıç'a Kayı Obası kuralım istedik. Kaymakam Boztepe'nin destekleri ile yer belirlerken Kaymakam gitti proje yattı. Yıllar sonra bu projeyi Bilecik yaptı. Bundan 3-4 yıl önce çıkan haber üzerine, “Bu bizim projemizdi” içerikli isyankâr yazımıza Vekil Şükrü Nazlı cevap verdi. 50 milyon liraya kadar arkanızdayım dedi. Yeni gelen Valimiz fikri beğendi. Ancak Kayı Obası tarihte olduğu gibi Ebe Çamlığına olmalı denildi. Mantıklıydı. Kayılar Domaniç'e geldiğin obalarını Ebe Çamlığına kurmuşlardı. Proje kırpıla kırpıla 400 çadırı temsilen 40 çadır olacakken 17 ye düştü. Devlet haftalık öğrenci getirecekti. Milyonları kazanacaktık. Atçılık okçuluk müsabakaları yapılacaktı. Biz tarihi yaşatalım derken bir de ilçe olarak para kazanacaktık. Tüm siyasiler çağrıldı. Sivil toplum dernekleri çağrıldı. 40 milyon lira ödenek çıktı ihale yapıldı. Ebenin sonunda 9 birlik ağaçsız yere yapılacaktı sınırlar çizildi. Valimizin destekleri ile işler hızlanmıştı. Domaniç için tek bir projesi olmayan, asit kamyonları protestosundan kaçan, adliye giderken seyredenler, ağaçlar kesilmesin, ağaçlar kesiliyor bahanesi ile sosyal medya efeliği yapmaya başladılar.

Eh “Domaniç'te bir şey olmaz” tezleri var ya bu devam etmesi lazım. Sayıları onu geçmez ama mideleri bulandırdılar. Yakın zamanda duyarsınız. Domaniç'e ayrılan 40 milyon lira Tavşanlı'ya aktarıldı. Haftalık milyon kazandıracak ve tarihi yaşatacak Kayı obası projesi iptal oldu diye. Anlaşılan o ki kayı obası için toplantıya katılan siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütleri halka bir şey anlatmamışlar. Ya da çarpıtarak aktarmışlar. Bu kafayla bu projemizde iptal olur. Bir dalını koparmadığımız, kozalağına dokunmadığımız, mübarek ebe çamlığında eksiden kayılar çadır kurmuşlardı diye özlem ve hasretle içer içer şişe kırmaya devam ederiz.