Yazacak o kadar çok konu var ki.
Kalem bile yorulur. Ülke gündeminden tutunuz, yerel gündem çok çok yoğun. Ama ben en büyük sıkıntıyı ekonomik anlamda çektiğini düşünüyorum yurdum insanının. Gerçekten çok zor bu ekonomik şartlarda ev geçindirmek. Rabbim yurdum insanının yardımcısı olsun inşallah.
Bu hafta asıl değinmek istediğim konu ise 'Yağlı Güreşler'. Malumunuz geçen hafta Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşlerini takip etti Tüm Türkiye.
Her ne kadar Domaniç yağlı güreşleri, hakkettiği değeri göremese de, özellikle biz Domaniçliler için çok farklı bir özelliği var yağlı pehlivan güreşlerinin. Çünkü yağlı güreşler bir Türk geleneğidir ve 11 ve 12. Yüzyıl başlarında Kayıhanlıların Anadolu'ya yerleşip yurt edinmeye başladığından beri bütün özel günlerde, hatta düğün ve doğum kutlaması olarak dahi yağlı güreş etkinliği düzenlenirdi.
Bu köşemde dahil olmak üzere çıktığım bütün programlarda üstüne basa basa anlatmaya çalışıyorum. Bu hafta bu konuya tekrardan değinmek istedim. Buradan gelmiş geçmiş sağ olan ve 'Yağlı Güreş'in' başkenti olmayı her şeyden çok hakketmiş bütün siyasilere sormak istiyorum. Neden bizim Yağlı Güreş tarihimiz Kırkpınar ile aynı oluyor. Bu tarihe itiraz edip mücadele eden bir kaç kişiyi tanıyorum onlara buradan minnettarlığımı belirtiyor, siyasilerimize tekrardan sormak istiyorum. Neden bizim Yağlı Güreş tarihimiz Kırkpınar ile aynı oluyor.
Özellikle belirtmek istiyorum ki; İlçemizin elinde Hayme Ana gibi, Ebe Çamlığı gibi, Şehit Saru Batu Savcı Bey gibi, Mızık Çamı gibi tarihi gerçekler varken bu gerçekler bu güne kadar niçin Domaniç Yağlı Pehlivan Güreşlerinin tarihi için kullanılmadı. Domaniç'in tarihîne ve kültürüne yıllarını vermiş bir kardeşiniz olarak sorma ihtiyacı hissediyor insan.
Her neyse.
Tarihi gerçeklik demişken; Kayıhanlılardan günümüze kadar devam eden o güzel geleneği "Tarih'in en eski güreşleri Domaniç Yağlı Pehlivan Güreşleridir"
Nasıl ve niçin en eski sorusunu soranlara ise şu yazacağım cevabı, tarihi gerçekliği olan bilgi notu olarak aynen verebilirsiniz.
Edirne'liler Kırkpınar’ı güreşte 1361 tarihini esas almışlar. Yani Edirne´nin fethi, Kayıhanlıların, yani Osmanlı İmparatorluğun Edirne´ye ilk yerleşim tarihi esas Alınmış. Halbuki, Domaniç´e Kayıhanlıların yani Osmanlı’nın Atalarının ilk yerleşimi 1230-1250 yılları arasında.
Osman Gazi´nin doğumunu Ebe Hatun 1258 tarihinde Ebe Çamlığı´nda gerçekleştirmiştir.
Yani Domaniç güreşlerinin tarihi 1258 tarihi esas alınmalıdır. Bu nedenledir ki Domaniç yağlı Pehlivan güreşleri Osmanlı'nın ilk yağlı güreş organizasyonudur. Bu açık ve net bir tarihî gerçekliktir.
661. Domaniç yağlı güreşlerinin Başpehlivanı Recep Kara'nın, karşılaşma sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Tarihi bir güreşte birinci oldum çok mutluyum" beyanatı ve 2015 yılı Başpehlivanı Vedat Ergin’in ulusal basında “Domaniç güreşleri Türkiye’de en eski güreşlerdendir..” ifadeleri bizler için önemli olan beyanatlardandır. Ve bu beyanatlar doğrultusunda tarihî gerçekler ile Domaniç'in bir değeri olan yağlı güreşlerin, Domaniç'in tarihine, kültürüne ve ekonomisine katkı sağlaması sağlanmalıdır.
Bu konuda, son on yıldaki, özelliklede güreş ağalarımızın çabasını yabana atmamak gerek. Her platformda bu konuyu dile getiren, Domaniç diyen, güzel insanlarda (güreş ağaları) yok değil. Bu konuyu da haftaya yazalım inşallah. Malum, yerimiz dar. Kalın sağlıcakla.