Siz bakmayın yılanın kıvıra kıvıra ilerlediğine, yılanda inanılmaz bir omurga vardır. Sadece yaratılış icabı sürünerek ilerler. Hani sürekli kıvıran güvenilmez insanlara, “Omurgasız” derler ya işte o insanların da yılanlar gibi sağlam bir omurgası vardır ve ne yazık ki onlar da sürünerek, yavşayarak ilerlemeyi tercih ederler. Üç kuruş menfaat için sürüm sürüm sürünür, kıvrım kıvrım kıvrılırlar.

Ne acıdır ki en çok dürüstlükten ahkam kesen, din iman edebiyatı yapan, vatan millet edaları ile ortalığı inleten bu kesim, sağa sola çamur atarak, kendi pisliklerini, namussuzluklarını ancak psikologların veya sosyologların anlayacağı dilde ifşa ederler.

Hani meşhur lir laf vardır, “Komünist parayı bulana kadar komünisttir” diye. Bu söz aslında her kesim için istisnasız geçerlidir. Din iman der, cennet cehennem der. Fakirliği över güveni sağlar cemaati dolandırıp paraları kaptığı gibi tüyer. Vatan der, millet der, bayrak der, bir de bakmışsın kimler kimlerle beraber.

Türk siyasetinin itirafçı filozofu, merhum Süleyman Demirel, “Türk Siyasetinde 24 saat çok uzun bir süredir” demiştir. Bu bir itiraftır. Dün ak dediğine bugün kara diyebilmenin yolunu açar. Maalesef bizde siyaset bir kıvırma sanatı olmuştur.

Siyasetçi de topçu da para veya çıkar karşılığında takımını da değiştirir siyasi davasını da peki ya arkasından gelen taraftar ve yandaşlar ne olacak ?

İnanmasalardı, kanmasalardı, uymasalardı deyip atarlar yüklerini arkalarına bile bakmadan giderler…

Hani saplantılı taraftarlar vardır ya tuttuğu takımın oyuncularına yürekten bağlanan, bastığı yerleri koklayan, o aşık olduğu topçu için mutfak parasını basıp maçı seyretmeye giden, takımı yenilse de tutan, o futbolcunun daha çok para veren birini bulduğunda takımını satacağını bildiği halde seven. İşte bu karşılıksız aşk ve biat kültürü ne yazık ki siyasete de bulaşmıştır. Her dediği alkışlanan bir siyasi lider niye kime hizmet etsin ki ? Karşısında koşulsuz seven biri varsa ona kendini sevdirmek için kim güzel giyinir, güzel konuşur, güzel hizmet eder ki ?

Ne diyorduk; YANDAŞ YANILTIR, MUHALİF DOĞRULTUR.

Taptığı lidere itirazsız biat edenler, liderlerini uçurmaya başladı mı artık iş bitmiştir. Lider bile kendi yalanına, kendi yanlışına inanmaya, her söylediğinin ayet olduğunu düşünmeye başlar.

Yanlışı bile alkışlayarak liderini yanıltan yandaşlar gibi bir de omurgalı yılanlar gibi, kıvıran dansözler gibi şov yapanlar da liderlerini yanıltır.

Biat edenlere alıştık, alkışlamalarına şaşmadık. Kıvıranlara alıştık satmalarına şaşmadık ama yeni bir nesil türüyor.

Akşam sosyal medyadan sövüp sabah sövdüğünü yalayan, daha dün hakaret ettiği gücün karşısında eğilip bükülüp, oğlunu kızını görücüye çıkarmaktan utanmayan yeni bir güruh türüyor ki işte bu çok ama çok tehlikeli.

Bu yılanlar kadar kıvrak, dansözler kadar çekici yeni nesil sürüngenler. Komşu ülkelerde önce liderlerini kandırıp hatalar yaptırdı. Sonra halkın arasına nifak sokup halkı böldürdü. Sonuç koca ülke kene kadar ülkenin esiri oldu.

Ey ahali; Mesele ÇIKAR meselesi ise onurunu, ahlakını, namusunu, şerefini, vatanını satacak bir nesil türüyor. Biz, binlerce yıllık bir gelenekten gelen Türk milletiyiz. “İnsanı yaşat ki yaşasın vatan” diyen yörük Türkmen’iyiz. Şimdilik ses çıkarmasak da fitnecileri iyi biliriz iyi görürüz !