Bilim adımlarına göre, dünyamız 4 buçuk milyar yıl yaşında,
Bilim adamlarına göre, insan, 2 milyon 400 bin yıl yaşında,
Bilim adamlarına göre, ortalama insan ömrü 80 yıl,
Bilim adamlarına göre, bizim güneş sistemimizde milyarlarca yıldız var,
Bilim adamlarına göre, evrende bizden büyük milyarlarca güneş sistemi var,

Güneş, dünyamızdan küçük bir top kadar görünüyor, güneşten dünyamız ise toplu iğne başı kadar bir yıldız.

Diğer güneş sistemlerinden bakılınca dünyamız yok. Yani şu koskoca dünyamız uzaktan bakınca görünmüyor... 

Oysa insan yolda yürürken nasıl da böbürleniyor değil mi.
Ben bu ailenin reisiyim, ben belediye başkanı, kaymakam, vali, hakim savcıyım. 
“Sen benim kim olduğumu biliyor musun” diye havalı biri, vekilliği ile övünüyor. 
Sözde insan vekili !

Uzaktan bir zerre parçası kadar bile görünmeyen dünyamızda, insan olarak insanları bölmüşüz; zengin fakir, güçlü güçsüz, Galatasaraylı Fenerli, deist ateist, Hristiyan Müslüman, Asyalı Avrupalı, zenci beyaz, Alevi, Şii, Suni….

Yaratmak Allah’ın işi bölmek bizim işimiz, 

Dünyada insan olarak kalıp insan olarak yaşamayı tercih eden de var. Bizim gibi geri kalmış ülkelerde, şucu bucu diye insanı ayrıştırıp en büyük benim diyen geri zekalılarda var. 
Allah’ın insan için yarattığı nimetlerden faydalanan insanlarda var.
Allah adına yasaklayan, kurallar koyan, dünyayı cehenneme çeviren, kan döken, hatır kıranlarda var.

Kendini tanrı ilan eden krallar, padişahım çok yaşa diyen soytarılar, şeyhini uçuran müritler….
Ey insan, sen hiç aynaya bakmaz mısın? Aynada göründüğün kadar olmadığını hala anlamaz mısın? 

Başını kaldır gökyüzüne bak. Düşün ki gördüğün en büyük yıldızda senin gibi insanlar yaşıyor. Demez misin; “Minnacık yıldızda yaşayan insanlar ne kadar minnacık” diye. 
İşte oradan bakınca sende bir zerrenin parçasısın işte. 

Merhum dedelerimden biri, Osmanlı döneminde atamayla, Cumhuriyet döneminde seçimle yıllarca muhtarlık yapmış. Oğullarına, “Hiçbir şey bilmiyorsanız, sabah oda önüne çıkın, köyün en akıllıları ne yapıyorsa sizde onu yapın” dermiş. 
Dünyamızda akıllı insanlar çok, akıllı insanların ülkelerinde yaşayanlara bir bakın bir de kendinize bakın. 
Başınıza diktikleriniz derler ya, “Onlar bu dünyada siz ahirette cenneti yaşayacaksınız” diye. Bir kerecik korkaklığı yalakalığı bırakın, insan olduğunuzu hatırlayın ve sorun;
“O zaman sen niye onlar gibi yaşıyorsun” diye.

Dostlar, evren denilen alemin bir zerresiyiz. Böbürlenmenin, böbürlenenden korkmanın kula kul olmanın alemi yok. İyi yaşamak hakkımız, kullanmamız gereken güç, aklımız. 
O da varsa !?