Yıllardan beri hayalini kurduğumuz ama bir türlü gerçekleştiremediğimiz Domaniç'in tüm köylerini kayda alma hayalimizi, bu yıl Ramazanda gerçekleştirdik.

Ben eskiden motosikletimle tüm köyleri sürekli dolaşır sorunlarını gündeme getirmeye çalışırdım. Ama yalnız olmuyordu. Allah'a şükür çok iyi bir çocuk, çok iyi gazeteci yetiştirmişim, babası gibi oğlumda gazeteciliği seçti. İşini çok iyi yapıyor ve Almanya'da doğup büyüdüğü halde babası gibi köy delisi, Domaniç delisi…

Ramazan ayının durgunluğunu fırsat bilip, “Hadi baba” dedi… O kadar sevindim, gururlandım, mutlu oldum ki. Allah'ıma şükrederek haritacı arkadaşımız Tahir Turan'a hazırlattığımız Domaniç haritasından güzergahı belirleyip düştük yollara. 

“Ramazan Ayında Her Gün Bir Köyümüzü Tanıtacağız” diye de duyurduk.

Berçin'den başladık. Taş evleri ile filmlere sahne olacak kadar modern ve güzel köyümüzün yollarını zamanın muhtarına çok yalvarmama rağmen söz geçiremedim. Bildik kaldırım taşları ile döşeyerek köyün özelliğini bozsa da, yine de bir başkaydı Berçin, temiz, düzgün ve otantik. Ama köye girerken yakaladığımız amca haricinde ne kimseyi gördük ne de konuşturabildik.
Üç saatlik çekimi 10-15 dakikaya düşürmek kolay olmadı ama emeğimize değdi. İlk gösterim 15 binlere ulaştı. Çok güzel tepkiler yorumlar gelmeye başladı. 
Can çıkmayınca huy çıkar mı ? Hemen kötü niyetlilerde devreye girdi, “Neden o adamı konuşturdunuz? Başka adam mı yoktu. Bizim köyü çekmezsiniz tabi” … Sabırla devam ettik…
En az 2, en fazla 5 saat çekim yaptığımız köylerimiz oldu. Bazı köylerimize iki defa gitmek zorunda kaldık. Evet evet siyaset girdi devreye…  Daha köye varır varmaz, nerde bu devlet yol yok su yok ! Siz zaten yandaşsınız, bizim dediklerimizi yayınlayamazsınız, diyenler de oldu. Hükümetin kalması için program yapmamızı isteyen, her lafını siyasete getirip, “Reis şöyle, Reis böyle, diğerleri terörist diyenler de.  
Oysa biz sadece eski bir gurbetçi olarak, gurbetçilerimizi hedeflemiş. Onlara hasretini çektikleri anıları olan yaşanmışlığı olan köyün eski evlerini, yaşlılarını göstermek, eski ramazanları anlatmak, yaşlıları konuşturup arşivlerde yerini almasını sağlamaktı. 

Gördüğünüz 10-15 dakikalık görüntünün ardından kaç saatlik emek, ne mücadelelerimiz oldu. Bilen bilir bilmeyenler de bol bol akıl verir. 
Bir ara benim sabrım bitti. Zaten sesim kısık, kalp sorunum var, nefes sorunum var, sinir sorunum var. Bir de tüm konuşmacıları ayarlamak konuşturmak benim görevim yaş ve tecrübe olarak doğru olan da bu ama işin bu kadar sıkıntılı olacağı hesapta yoktu. 
Oğlumun telkin ve motive etmesiyle devam ettik.

Bunlar işin kötü tarafıydı.
Efendim biz ailecek uzun yıllar gurbetin çilesini çekmiş. Yokluğu, yalnızlığı ve çözümü görmüş kişiler olarak, zaten severek hizmet ettiğimiz ilçemizde ne olduysa birden bire birileri arayıp bize destek olmak istediler. Sonra bunların sayısı arttı. Siyasetten bahsedenleri yok sayıp saf ve temiz insanlarımızı bulmaya çalıştık. Bulduk ta. Hele yörüklerimiz o kadar saf o kadar temiz sevgi dolu insanlar ki.. Gösterilen köy sayısı arttıkça insanlar da programın formatını kavradılar. Sefada 80 küsur yaşındaki ninem, “Sizi takip ediyor ve bekliyordum” deyip açtı ağzını yumdu gözünü. Köyde ve Domaniç'te el kapılarına muhtaç olmadan nasıl yaşanacağını anlattı heyecanla, Domur köyde 70'lik amca niye Tik Tok ta yoksunuz dedi.
Köyün üstünde dronu gören konuşmak için geldi ve anlattı. Güneyli dayımızın yanık türküsü yürekleri dağladı. Karamanlar 'da ki yüzü gülen tertemiz ve samimi insanların konuşmaları herkesi mest etti. Yeşil köylü Sadık Amca, Kozluca’lı 100 yaşındaki nine, Küçük köyde, “Bu makine selam götürür mü ki” diyen teyze, Çarşamba’da yavrum kuzum diyen nine, Sarıot, Saruhanlar 'da ki samimiyet. Hangi birini sayalım ki. 
Kara Kütük'te final yapacaktık. Yarım saat 45 dakika ayırmıştık. Tam 3 saat kalmışız, bu ne güzellik, bu ne sıcaklık duyan köylüler geldi. Umduğumuzdan ve önceden yazdığımız senaryodan kat be kat güzel oldu. 
Sonuç, Dostlar köylerimiz velinimetimiz. Tarihi değerimiz, geleceğimiz, sahip çıkılması gerekiyor. Köyüne dönen gençlere devletin tanıdığı haklar çok iyi anlatılmalı.  Köyüne döneceklere sıradan bir iki köylü diye küçümsememeli. 
Köylü arpadır, buğdaydır, ettir, süttür, yumurtadır. Şehirlerde elektrik kesilse, sular kesilse hayat durur. Köyler bağımsız yıllarca ayakta kalabilir. Bırakın el aleme ucuz kul köle olmayı, köyde yaşamayı, üretmeyi araştıralım destekleyelim. Köylerimize geri dönelim.