Onlarca yıl süren bağımsızlık savaşları bitmiş, ülke insanı bitkin ve yorgun, yokluk yoksulluk diz boyu… 

Ama kaybedilen toprakların birçoğu geri kazanılmış, kendimize ait yeni ülkemiz yeniden kurulmuş.

Yeni sistem, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” demiş. Artık ne düşman korkusu var ne de saray baskısı. Halk özgür, ülke bağımsız… Tek sorun var ülke yoksul, elde kalanlar dullar, yetimler, öksüzler… Halka yeniden heyecan verilmesi gerekiyor.

Atatürk ve arkadaşları ülkeyi karış karış geziyor, nerede ne yetişir, elde ne var, bir bir inceliyorlar…   İşte böyle bir gezide Atatürk, sokakta,  tozun toprağın içinde oynayan çocukları görür. Çocuklarda üst baş yok, pislik yakadan paçadan aşıyor, sanki sahipsiz gibiler…  Yanındakilere soruyor; “ Bu çocuklar da kim böyle, neden bu haldeler ? “

Yanındakiler, “ Paşam, bunlar anne babaları savaşta kaybettiğimiz şehit ve gazilerimizin çocuklarıdır… ”   Gözleri dolan Atatürk,  “Derhal bu çocuklar için bir bayram tertipleyiniz ! Bu bayramda tüm gazi ve şehit çocukları başta olmak üzere ülkemin tüm çocukları yedirilsin, içirilsin, eğlendirilsin…”

Bu bayram, çocuklar için düzenlenmiş dünyanın ilk ve tek çocuk bayramıdır ve 23 Nisan Çocuk Bayramı mealen bu şekilde doğmuştur.

Yıllar içinde bir taraftan muhaliflerin sokuşturması, diğer taraftan kraldan çok kralcıların pişmiş aşa su katması ile iş siyasete dökülür. Bir taraf karşı çıkar, diğer taraf işi abarttıkça abartır. Son yıllarda bitirilmesi için tüm güçler birlik olmuş ancak hala kaldıramamışlardır.

23 Nisan Çocuk bayramında okullar da çocuklara adeta işkence yapılarak gösteri, şiir ve danslar öğretilir. Öbür taraftan, dünyanın en ağır bilgi yüklemesi yapılır. Çocuklardan hem her şeyi bilmeleri hem de kendi bayramlarında başta bize has bir gelenekle, protokolü ve büyükleri eğlendirmek şaklabanlık yapmaları istenir…

Önlerinde çiçekli sehpalarla özel koltuklara kasılan Kral ve yancıları eğleniyormuş gibi yaparak “lütfen” hareketlerle çocukların ustaca gösterilerini bile alkışlamaktan erinirken, yanlış yapan çocuklar öğretmenlerinden fırça yer, ceza alır.

Pardon da Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu bayramın amacı neydi ?

Düşmanı canı pahasına yenen, bu vatanı kurtaran şehit ve gazilerimizin çocuklarının böylesine büyük bir ödülle ödüllendirilmesine karşı çıkan düşman güçler, içimizdeki işbirlikçiler ile çocuk bayramını çocuklara işkence bayramına çevirdiler. Şimdilerde ise “kaldıralım gitsin ne gerek var” demeye başladılar.

Çocuklara, bu ülkenin kurucusu tarafından armağan edilen 23 Nisan Çocuk Bayramı kaldırılamaz. Ancak böyle de devam edemez.

Bu bayram, MEB, Kaymakamlık ve Belediye tarafından çocukları eğlendirmek için yeniden düzenlenmeli.

23 Nisan da çocuklar giydirilmeli, doyurulmalı, eğlendirilmeli yaşadığı yer ve ülkesi sevdirilmeli.

Çocuklar sürekli değişen sistemin flash belleği, yarışı önde bitirmek isteyen öğretmenin yarış atı, velilerin emeklilik garantisi değildir !