Önümüzdeki yıl 31 Mart’ta köy ve mahalle muhtarımızı, il genel meclisi üyelerimizi,  belde veya belediye başkanımızı seçeceğiz.

Halkımız, genel seçimlerde parti programına, vaatlere, vekilin ve liderin inandırıcılığına güvenine bakmaz. Ölümüne bağlı olduğu Ata yadigârı partisine oy verir.

Her ne kadar yerel seçimlerde dost, akraba, fakirlik, acizlik ve kontrol edilebilirlik birincil önceliğimiz olsa da iş yapacak adaya oy verenlerin oranı genel seçimlere göre daha fazladır. Çünkü yerel de yapılan veya yapılmayan her hizmetin kendisine dokunacağını iyi bilir ve de daha dikkatli, daha seçicidir. 

Seçimlere kaldı 4 ay. Profesyonel adaylar, aşağı yukarı belli oldu. İşi bilen, kurumsal davranan, kendilerini kurumlara seçilmeden tanıtmak ve hizmet için geliyorum mesajı vermek için gerekli tanıtım çalışmalarına çoktan başladı. Eşe dosta güvenen amatörler ise sinsi sinsi köşelerde bekliyor. Nitekim ne hizmet etmek gibi bir niyetleri, ne de kabiliyetleri var zaten. Bunlar, mazlumları oynayıp, “bari muhtar maaşı alsın” desinler diye aday olmuştur ya da olacaktır.

Seçimler 31 Mart’ta. Ramazan ise 11 Mart’ta başlayıp 9 Nisan’a kadar devam ediyor.  Her ne kadar, “Allah sabır veriyor, yok şeytanlar bağlandı, vay efendim cehennem kapıları kapandı” deseler de hepimiz biliyoruz ki, ‘ Açken ben ben değilim” şeker düşecek, açlık başa vuracak sinirler gerilecek. Kışın ortası, aş, iş, ekmek, para, enflasyon, zamlar, vergiler derken baya sıkıntılı bir dönemde, doğru adayı seçmeye çalışacağız.

Seçimler ertelenmez veya öne alınmaz günün de yapılacak olursa, bu sıkıntıları en aza indirmek için şimdiden iyi çalışmak, iyi düşünmek, doğru adayı seçmek için adayları iyi değerlendirmek lazım. Bunun için önümüzde 4 ay var.

İyi bir muhtar, köyüne hizmet getirmek için ilçedeki kurumlarla çok iyi diyalog kurması lazım.  Adını, namını, duyurması, hatırı sayılır, tanınır biri olması, ağzı laf yapan vizyon sahibi biri olması lazım.

Encümen adayı ise aynı özelliklere sahip olması bir yana kendini köylerde, ilçede ve ilde iyi tanıtması lazım. 

Belediye başkanı adaylarının işi burada biraz daha kolay. Onların sadece ilçede kendilerini iyi tanıtması yeterli. Arkası gelir. Ancak belediye başkan adaylarının da çok iyi projeler yapması lazım. Projeleri ne kadar iyi olursa olsun, niyeti ne kadar halis olursa olsun kendinden önceki siyasilerin söz verip yapmadıklarının bedelini de ödeyeceklerdir. Mesela,  “ Hadi oradan ! Hepiniz aynısınız” diyecekler.  “Senden öncekiler de hayvan pazarı dediler, doğal gaz dediler, yol su elektrik dediler” diyecekler. Bunlara hazırlıklı olmanız lazım.

Farklı ama inandırıcı projelerle çıkmanız lazım. Sizden öncekilerin verdikleri ve yapmadıkları sözleri iyice incelemeniz lazım. Ne den yapmamışlar ya da yapamamışlar. Laf olsun diye atmışlar mı yoksa başka bir şey mi var. Bilmeniz lazım.

Mesela benden oy isteyenlerin şuna dikkat etmesi lazım. Ben ne dost akraba dinlerim ne de sizin parti bizim parti ayrımı yaparım. Verdiğin sözü tutmazsan insan içinde yüzüne kral çıplak derim.  Yalanını yanlışını insan için de yüzüne söylerim. Ha benden oy isterken, “ öteki adaylar şöyle hovarda, böyle içkici, yok efendim abdestinde namazında falan da deme sakın” Kimsenin özel hayatı ne seni ne beni ilgilendirmez! Bana projelerinle gel.

Projelerini yaparken de unutma! Domaniç’i beğensen de beğenmesen de Kayılardan mirastır. Hayme Ananın Ertuğrul’un memleketidir.  Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin felsefesine bire bir uyumlu, bağımsızlığına ve özgürlüğüne düşkün, Kayı Türkünün ilçesidir. Doğası ve tarihi en büyük değeridir. Bu yüzden Domaniçli’yi el kapılarında çalıştıracak patronlara işçi yapacak istihdam yalanı, fabrikalar palavrası, sanayi saçmalığı ile değil, Domaniçli’yi doğduğu topraklarda doyuracak projelerle gel.