Laf ebeliğinde üstümüze yok. Yollar yürümekle aşınmaz. Dün dündür. Her şey çok güzel olacak. Yarınlar bizim. Ferman padişahın ise dağlar bizimdir. Dünya beşten büyüktür. Ve hit sözümüz; İtibardan tasarruf olmaz. İyi de itibar nedir? TDK’ye göre ‘İtibar’ Arapça kökenli bir kelimedir. Saygınlık ve güvenirlilik anlamına gelirdi. Türklerin itibar anlayışını en güzel Nasrettin Hoca anlatmış. “YE KÜRKÜM YE” hikayesini bilirsiniz. İmam bilmem ne yaparsa, cemaat ….. diye bir söylemimiz de vardır bizim. Biz de büyüklerimizin bu gaz veren sözlerine kanıp ne hale geldik. Baştakiler, “Dün dündür” dedi diye aşağıdakiler fırıldak gibi kıvıra kıvıra dönmeye başladılar. Bir başka büyük, “Yarınlar çok güzel olacak” dedi diye bizimkiler yan gelip yatarak yarını beklemeye başladılar. Yarınları beklerken bugün aç ve açıkta kalan bizimkiler. “Ferman padişahın ise dağlar bizimdir” diyerek rızklarını aramaya dağa taşa sarılmışlar. Kimi yemeklik şifalı otlardan yemek tarifi arıyor, diğeri mantar toplayarak karnını doyuruyor. Bundan sonra et ihtiyacımızı da avcı atalarımız gibi dağlarda avlanarak çözeriz nasılsa. Eh ne demişlerdi Tarih tekerrürden ibarettir. Yüzlerce binlerce yıldan beri adını saygıyla andıklarımız, itibar ettiklerimiz var. Samanlıkta kurdukları atölyelerinde insanlık için elektriği bulmuşlar, ampulü keşfetmişler, fikirler, teoriler, eserler üretmişler. Matematiği, fiziği, kimyayı ve türevlerini insanlığın hizmetine vermişler. Gelecek nesiller için savaş meydanlarında kelle koltukta, yıldızları yorgan, toprağı döşek yaparak kanlarını akıtmış canlarını vermişler. Düğünlerde 9 şalvar değiştiren geline yıllarca itibar edildiğini duymadım. Konvoyuna yüzlerce lüks aracın katıldığı damada asırlardır saygı duyulduğunu duymadım. Çoluk çocuğu evde sefil bir hayat yaşarken viski şişeleri ile harç borç aldığı kürklerle kendini itibarlı gösterenlerin itibarlı olduğuna hiç şahit olmadım. Kravatı İtalyan, telefonu Amerikan, mutfağında suşi var diye saygınlık kazanan birini ben bilmiyorum. Ancak yanında çanak yalayanların alkışladığı bu sahte itibar çoğunu yoldan çıkardı. Ancak yoldan çıkanlar yanlışlarını bile göremeden acı çekerek ölüp gittiler. İnsanlar gördük ölse de saygıyla anılan, insanlar gördük ölüsüne bile küfredilen, insanlar gördük cenazesini bile birkaç kişi taşıyan. Sözde itibarlı insanlar gördük yapayalnızdılar. Konuşacak adamlarını bile bedel ödeyerek yanında tutan; insanlar gördük dostlardan başını kaldıramayan. Dostlar “ Ye kürküm ye” diyen Nasrettin Hoca’nın dalga geçtiği görgüsüzler bir yana; kürkle, parayla, çanak çömlekle, lüks arabalarla başkalarının sırtından kazanılan itibarla ancak satın aldığınız arkadaşlarınız size itibar, saygı gösterir. Saygınlık, itibar; parayla pulla, şatafatla, kibirle değil. Sevgiyle, inançla, çalışmakla, üretmekle, bilgiyle, kültürle, sahip çıkmakla, koruyup kollamakla, onurlu bir yaşamla, har bulup harman savurmakla değil tasarrufla kazanılır. Şatafatlı düğünlere paranız kadar dostunuz katılır. Cenazenize onurlu samimi dostlarınız!