İbrahim Bozbey’i bilir misiniz ? Bizim köylüydü. Yani Muratlı’dan. 1964 doğumluydu. Benden sadece 2 yaş büyüktü. Yaz aylarında birlikte kuzu güderdik köyün yaylalarında.

İlkokulu bitirir bitirmez evlendirdiler. Askere gitmeden iki çocuğu oldu. Sonra ver elini Asker ocağı, köyün dağlarından Hakkari’nin dağlarına.

Birkaç ay önce Muratlı, Çukurca yaylalarında, kışlada hayvanlarının başındayken, o artık Hakkâri Çukurca’da askeri kışladaydı.

İbrahim, hangi dağda ot, hangi dağda kurt olur iyi bilirdi de hangi dağda terörist olur, eşkıya olur. Amerika nere, İsrail nere, İngiltere bizden ne ister bilmezdi.

Kışlada hayvanlarını düşünür, hangi koyun doğuracak bilir, çoban köpeğinin kokusundan tanırdı da, Kürt sorunu bilmez, örgütün köpeğini tanımazdı. Bildiği tek düşman, ilkokulda öğretmenlerden duyduğu Yunandı. O da zaten tarihte kalmıştı.

Bir gece ansızın bastırıverdi iki ayaklı itler, 4 Türk askerini şehit etmişlerdi.

Yaptıkları kanlı katliamla, örgütlerinin adını duyurup korku salmak ve hükümetten istediklerini koparmaktı gayeleri. Yıl 1984…

Başardılar da.

Bizim siyasiler, örgütün adını ballandıra ballandıra dillendirerek naralar attılar… Bir taraftan şehide üzülenlere mesaj öte taraftan selamınızı aldık sizi tanıdık dercesine

Başka ülkelerde de böyle olaylar oluyor. Siyasiler, meczup veya meczupların dosyalarını kapatır, el altından da kim bunlar ? Nereden geldiler ? Kimlerden destek aldılar diye bataklığı kurutacak politikalar üretirler. Asla örgüt adı kullanmazlar. Bizim ordumuz da asla terör örgütünün adını kullanmaz, reklamını yapmaz. Ama siyasilerimiz, buradan oy devşirmenin peşine düşerler hemen.

O günlerde hiç kimse şöyle bir açıklama yapmadı mesela; “ Ne oluyoruz arkadaşlar, biz Sümerlerden beri binlerce yıldır birlikte yaşıyoruz. Siz kime yem oluyorsunuz ? sorun nedir” demedi.

Hiç kimse, “ Biz nerede hata yaptık da elin Ermeni’si gelip ülkemizde örgüt kuruyor, ayrıcalık yaratıyor, üstelik yandaş da topluyor demedi. Müttefik ülkeler Amerika, Almanya, Fransa, hatta İsrail, Suriye, Irak bunlara neden destek oluyor demedi.

Ne dediler biliyor musunuz ?

Biliyorsunuz tabi. 1984’te ki ilk katliamda, “Bunlar birkaç çapulcunun kurduğu örgüttür” dediler mesela. Kırk yıldır kırk bin askerimizi şehit ettiler.. Kırk yıldır aynı teraneyi dinliyoruz.

“Şehitler ölmez vatan bölünmez” acıyı ve gerçekleri azaltmak için süper bir slogan öylemi. Peki ya İbrahim’in arkada bıraktığı gencecik eşi, beşikteki bebeleri sizinle aynı fikirde mi acaba ?  O gün üç beş çapulcu dedikleriniz, övündüğümüz İHA’larımızı SİHA’larımızı delip geçiyor. Ne haber ? Getirin şu kağıdı kınayalım şu …..  (Siyasilerimiz yeterince reklamını yaptığı o örgütün adını biz asla anmayacağız) 

Bizde “şehit” demek acıdan oy devşirmek demek. İşi uzatmadan başka konular açıp lafı değiştirmek demek. Fakir acısını ağlayadursun zaten unutur. Hem Allah herkese şehit yakını olmayı nasip etmez. Bakın o koca koca liderlerin, şeyhlerin hiç şehidi yok yazık !

Bir de sormak lazım ! Neden bizde her seçim öncesi böyle bir acı yaşanır ?

Şehitler ortadayken, neden faklı görüşler birbirine karşı kışkırtılır ?

Neden ölümüze üzüleceğimize laf sokma yarışına gireriz ?

Pardon da beyler şehitlerimiz var şehitlerimiz. Ölüm var. Acımız var acımız !