Merhum siyasetçilerimizden Süleyman Demirel, “Dün dündür” , “ Siyasette 24 saatte çok şey değişir” gibi söylemleri ile siyasi zeminin ne kadar kaygan ve değişken olduğuna dikkat çekmiştir. Elbette bu sözler sadece ülkemiz için geçerlidir. Başka ülke siyasetlerinde böyle bir şey yok !

Bizim siyasilerin 24 saati değil, bir dediğini diğer dediği tutmaz oldu. Sürekli bir kıvırma sürekli bir çelişmedir gidiyor.  Arkasından koşanlarsa iyice dolap beygirine döndü. Kıvırmalara yetişemeyen zavallı seçmenler, liderinin en son söylediğini sosyal medya sayfasında savunacağım diye eş dost akraba arkadaş bırakmaksızın küfürler, kalp kırmalarla mücadele ederken, birde bakıyor ki lideri yine kıvırmış. Eskisi gibi olsa öyle demedim der geçersin ama şimdi gavur icadı internet var. İşi Allah’a, ahirete havale etmiyor. Arşivliyor ve ne dediysen anında yüzüne vuruyor.  

Seçimler biraz sert geçecek gibi. Kıvıranların arkasına takılıp gönül kıran, kalp kıranlar, liderinin tükürdüğünü yalayanlar ve ‘Ben demiştim’ diyenlerle seçimler hızla yaklaşırken bu yıl şansa bir de araya Ramazan girdi.  Kuran’a ters olsa da ! derler ki, Ramazan ayında Allah şeytanları zincire vurur, cehennemin kapılarını da kapatırmış. Yani bu ayda hırsızlık, arsızlık, yolsuzluk, kışkırtıcılık, dedikodu ve gönül kırma olmaması gerekir. 

Dünyaya köyünden mahallenden bakar, hiç kitap okumaz Kuran’ı da duvara asar birinin ölmesi için bekletirsen bunlara inanırsın. Bu aylarda oruç tutan dünya genelinde yüzde 20’ lik bir kesim var. Allah şeytanı bu kesim için zincirlerse diğer yüzde 80’lik kesim ne olacak? Diğer taraftan Kuran’a göre ölenler, Arafta bekler, Sura üflenip kıyamet koptuğunda yüce mahkeme kurulur, cennet ve cehennem kapıları açılır. Yani cennet ve cehennemin kapıları Kuran’a göre zaten kapalıdır.

İşte bu yüzdendir ki, Ramazan ayı bırakın şeytanların zincirlenmesini cirit attığı aydır. Durun durun hemen atlayıp ahkam kesmeye başlamayın. Ramazan da oruçluymuş gibi davrananlardan değilseniz bile böyle yapan kaç tanıdığınız var ? Hiç yok diyen yalan söyler. Peki oruçluyum diye terör estirenlerden değilseniz bile açlıktan şekeri düşen ya da çay ve sigara tiryakilerinin hışmına kesin uğramışsınızdır. Yalan mı ? Sokakta ters baktın, trafikte yol vermedin, tartışmalarının en yoğun yaşandığı aydır Ramazan. Doktordan sahte rapor alıp işe gitmeyip yatarak oruç tutanlardan değilseniz bile çevrenizde mutlaka işi sallayan, işe geç giden, savsaklayanlar vardır değil mi !?

Kısacası oruç tutmak her insanın haddine değildir. Ağzına, diline, ruhuna bedenine hakim olacaksın. Allah bunu başaranlardan eylesin !

Sevgili dostlar, Her seçim öncesi kendimizce yazar çizeriz. Seçerken seçici olalım. Konuşurken ağzı köpüren, öte tarafı kötüleyen, bol bol yalan vaatlerde bulananlara dikkat edelim. Özellikle Ramazan ayı hürmetine olaylara Kuran’ın emrettiği gibi kibirsiz, sinirsiz, çamursuz, dedikodusuz, kalp kırmadan, ötekinin inandıklarına hakaret etmeden gidelim.

Zaman kötü, artlar kötü, depremle kaç canımızı kaybetmiştik arkasından sel vurdu. Ondan önce salgın hastalıkla zaten iki yılımız üretemeden çalışamadan, okuyup öğrenemeden geçti.

Biz Atalarımızın canı pahasına aldığı bu topraklarda beleşe yaşıyoruz. Biz Atalarımızın diktiği fidanların meyvelerini beleşe yiyoruz. Atalarımıza saygı duyuyorsak onların yolunda olup onlar gibi geleceğimize iyi şeyler bırakmak zorundayız.   

Zaman didişip dövüşme ayrışma zamanı değil. Zaman özellikle yaşadığımız coğrafyada birleşip güçlenme zamanı. Seçim Geçim içindir. Ramazan ruhuna uygun davranalım !