Bu hafta yoğun gündemden biraz daha uzaklaşıp, geleceğimiz olan gençlerimize seslenmek istedim. Haddimi hududumu aşmışsam affola diyerek başlamak istiyorum.

Güngörmüş, bel ile pancar çıkarıp kosa sallamış, hasat zamanı orak ile ekin toplayıp, bacık atan,  Yörük dedelerinin, aş elek görmüş, imece ile bütün komşularının işlerine yetişen, sırtında çocuğu ile dağ bayır otlaklarda hayvan güden, askere ve el evine gelin giden evlatlarını kınalayıp gönderen, 1200 lü yıllarda "Oğul... Beylik dermekle, ağalık vermek iledir. Sofranı ve keseni yoksullara açık tut.'' diyerek oğlu Ertuğrul'a Öğüt veren, Hayme Ana'nın ve Yörük nenelerin öğütleriyle ve ninnileriyle büyüyen evlatları;

Sizler Muhacirlerden Safa’ya kadar, Kayı Hanlıların torunları, Domaniçlilersiniz.

 Allah'a, Peygamberimize, Kuran'ımıza itaat eden, büyük Türk Milletinin mensubu, özüne, sözüne sadık,  devletimizi, milletimizi, bayrağımızı, dağımızı, bayırımızı, doğamızı, hayvanımızı, mirasımızı, değerlerimizi seven ve bu değerlerimizi gelecek nesillere aktarmak için hizmet edecek olan ve Domaniç’linin geleceği, kıymetli genç kardeşlerim.

Sevgili gençler...

Türk milletinin atası; Oğuz Kağan bize şöyle sesleniyor;  O kadar büyüyelim ki, gök kubbe çadırımız, güneş meşalemiz olsun. Türk Büyüğü Bilge kağan; Üste mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça, senin ilini ve töreni kim bozabilir ? der. Atalarımızın öğüdünü hep birlikte tutacağız, çok çalışacağız, üreteceğiz, birliğimizi, dirliğimizi bozmayacağız.

Unutulmasın ki ; “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine” diyen Nazım Hikmet de bizim, “Kökünü beğenmeyen dal, dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür” diyen Necip Fazıl Kısakürek’te bizim. “Sen ben yokuz, biz varız” diyen Ziya Gökalp de bizim.

Muhacirler de bizim, Safa köyümüzde bizim. Genel anlamda, zeybek bizim, horon bizim, halay bizim. Semah bizim, birlik bizim, dirlik bizim. Deniz bizim, yer bizim, gök bizim.

Velhasılı sizlerle gelecek bizim…

“Ben ümmetimin çokluğuyla övünürüm”, diyen, peygamberimiz Hz. Muhammet s.a.v. den; “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” diyen, Osmanlının temel harcını koyan Edibali den; “Yurtta sulh, cihanda sulh”… Diyen Türk milletinin kurtarıcısı, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk den; Tarih boyunca din ve devlet büyüklerimizden,  bilgelerimizden, aklı erenlerimizden, hizmet edenlerimizden çok nasihatler aldık, onları ışık, rehber edindik. Artık yiğitliğimizi, cesaretimizi, gücümüzü, tecrübemizi, bilgimizi kullanıp; akıllı Türk olmaya çalışıyoruz. Sizlerde çalışın ne olur.

“Topraktan geldik, toprağa gideceğiz”. Bizlere bırakılan, bu topraklar, bu toprakları kazanan, koruyan, şehit düşen, can veren, kan veren, emek veren atalarımızın topraklarıdır. Hayme Anaların, Şehit Saru Batu Savcı Beylerin, Fındıcaklı Habibelerin, Aza Eminelerin, toprağıdır. Onların eti, kemiği, kanı toprak olmuştur. Öyleyse toprak atamızdır!  Kıymetlidir, değerini bilin. Bir karışına zarar vermeyin. Sadık yârimiz olan, doğurganlığıyla, yetişeniyle, üretileniyle aynı zamanda ana olan toprakta ne varsa, her şeyi, korumak, gelecek nesillere bırakmak boynumuza ve boynunuza borçtur. Unutmayın.

Bizleri ve geleceğimiz olan sizleri hep fabrikada işçi görmek isteyenler var. Sizler gençler olarak okuyun. Sizler denizde kaptan, havada pilot, fabrikada mühendis, hastanede doktor olun. Ülkemizin ticaretinde de, bürokrasisinde de, siyasetinde de sizler olun. Olun ki,  biz büyükleriniz sizlerle gurur duyabilelim. Milletimizin kalkınmasında daha etkin hale geldi Domaniç gençliği diyebilelim.

Uyuşturucu başta olmak üzere, alkol vb. bütün kötü alışkanlıklardan uzak durarak, bizlere yardımcı olsun diye icat edilen teknolojiyi doğru kullanın. Aşınızı ekmeğinizi helal yoldan, kul hakkına girmeden çalışarak kazanın.

Sizler, dilinizi, dininizi,  giyiminizi, kuşamınızı, türkünüzü, oyununuzu gelecek nesillere taşıyın. Ana baba sevginizi, hısım akraba yakınlığınızı, yardımlaşmayı, dayanışmayı, haramı, helali, hayrı hasenatı, bilin ve yaşatın. İnsan haklarına saygılı, demokrat, kültürünüzle barışık olarak yaşayın. Bunları yaparken ise, karşınızdakinin bir insan olduğunu unutmadan, empati kültürünüzü geliştirip, kırmadan, dökmeden, ayırmadan, kayırmadan, insan olduğunuzun bilincinde yaşayarak yaşamaya çalışın.

Unutmayınız ki; her Türk genci gibi, siz Domaniçli gençlerin sevdası, bağımsız ve güçlü devlet, özgür ve mutlu millettir! Atadan, dededen anne ve babadan aldığınız kültürünüzü yaşatmaktır. Atanıza layık olma arzunuz her daim sürsün. Dünyanın ve ülkemizin külfetini çekiyoruz hep birlikte. Nimetinin de hakça paylaşılmasını sağlamak için gayretiniz olsun her daim.

Hakkın hukukun üstünlüğünü savunun her zaman. Hiç bir şekilde haktan ve hukuktan taviz vermeyin. Okuyun, araştırın, inceleyin.

Biliyorum içinde bulunduğumuz zaman diliminde belkide yazdıklarımı yapmak, yaşamak çok zor olacak. Ama zora talip olun. Allah yar ve yardımcınız olsun. Eliniz helal lokmada olsun. Üzerinizden aydınlık bir Türkiye ve hürriyet sevdası hiç eksik olmasın.

Kalın sağlıcakla.