Belli rutinlerimiz var, istikrarlı bir şekilde yıllardır sürekli tekrarlıyoruz.

25 Mayıs 1966 Çarşamba günü doğmuşum. 57 yıldır her şeye inat hala yaşıyorum.

5 Haziran 1985 Çarşamba günü nikahlanmışım hala aynı eş ile 39 yıldır birlikteyim.

10 Ocak 1990 Çarşamba günü başladığım gazeteciliğe 34 yıldır devam ediyorum.

8 Kasım 2006 Çarşamba günü devraldığım Domaniç Gazetesinde ilk haberlerim yayınlandı.

Bir çarşambadır gidiyor. Bu durumda bir çarşamba günü ölürsem şaşırmayın !

Evet, rutinlerimiz var demiştik. Dini bayramlar öncesi trafik kazalarına dikkat çeken yazılar. Ramazan’da, boşu boşuna aç kalmayın, oruçluymuş gibi yapmayın, oruçluysanız çevrenize bağırıp çağırmayın, sabırlı olun. Kuran’ı Arapça okumakla değil anlayıp uygulamakla emrolundunuz gibi…

17 yıldır Domaniç’in sorunu işsizlik değil yaşanılabilir, özgür bir Domaniç. Çözümde evlenen gençlere ayrı ev açmak, kendi işlerinin patronu olacak imkanlar sağlamak. Bunun içinde Domaniç’in tarihini, doğasını ve tarımını desteklemektir yazarız mesela.

Olmayan yolları, tehlike saçan yolları, yılan hikayesine dönen Domaniç-Tavşanlı yolu ki, 2013 yılından beri bu da rutinimiz oldu. Her 14 Şubat sevgililer gününde “ Aşkımız Domaniç-Tavşanlı Yolu Gibi Hiç Bitmesin” dediğimizde, zamanın vekili çok yaratıcı bir eleştiri oldu diye tebrik etmişti.

Domaniç halkı bizi çok kısa sürede kabullendi. Çevre illerdeki gazetelerden fazla abonemiz oldu. Ulusal basına en fazla biz çıkardık Domaniç üzerinden Kütahya’yı.

Yaptığın işte düşmanın yoksa, kendini gözden geçireceksin derler üstatlar.

Allah’a şükür az ama düşmanımız var elbet. Biz Kuran’ı anladığınız dilde okuyun dedikçe BİZE İSİMSİZ SALDIRAN BİRKAÇ KURAN DÜŞMANI, UYDURULANA İNANANLAR VAR, her iki taraftan da partisine tapan, Domaniç’e ne olursa olsun ama partisine laf gelmesin diye kendini yırtanlar var bize düşman.

Biz Alman etiklerine göre haber yapıyoruz. İntiharları, kavgaları, tacizcileri, memlekete zarar verecek haberleri, terör örgütlerinin adını çok ekstrem bir durum yoksa asla haber yapmayız. Haberin kamu yararını veya zararını ölçemeyecek kadar dar görüşler de bu yüzden bize düşmandırlar.

Uyuşturucu satanların, hırsızlık yapanların baskın ve tutuklanma haberleri basına valilik tarafından dağıtılır. Bunu basın haber yapar. Hırsız veya uyuşturucu satıcısı bizdense, gazeteye gelir o haberdeki M.Y benim. Adımı yazdığınız için sizi dava edeceğim diye kendi kendini ifşa eder, bize de düşman olur.  Trajikomik ama en çok yaşadığımız olaylardan biridir.

Sosyal medyanın yaygın hale gelmesiyle dünya basını çok güzel bir yere geldi. Artık haberlere anlık ulaşılıyor. Günlük 20 dakikanızı ayırırsanız ülkenizden ilinizden, ilçenizden haberdar oluyorsunuz. Bizde ise ortalık karıştı.

İşi resmi yaparsanız hantal bir sistemin için de tepeleniyorsunuz. Uzun uzun haberler yazmak zorundasınız. Ama merdiven altı yapıyorsanız size karışan kuruşan yok. Örneğin geçen aylarda biri “Domaniç’te ayı adamı parçaladı” diye bir yalan attı sosyal medyadan. Şahsen ben Domaniç, Tavşanlı ve Kütahya’da ki her nevi emniyet güçlerine tam 6 saat açıklama yapmak zorunda kaldım. Bunun yalan haber olduğunu anlatmak için ise günlerce uğraştık. ‘Sosyal medyacı’ tıklamadan köşeyi döndü. Bizim ise bu haberin yalan olduğunu anlatmak için başımız döndü.

Acısıyla tatlısıyla 34 yıl geride kaldı. Daha kaç yıl dayanırım bilmiyorum. Gazetecilik çok zevkli bir o kadar meşakkatli ve yıpratıcı meslektir. 35. Yıl yazımızda buluşmak ümidiyle !