Bundan 3-5 yıl önce muhalifler, “ Bu gidiş iyi değil, kriz geliyor” diyor, iktidardakilerde, kriz lafını telaffuz edenleri, hainlikle suçluyorlardı.

İktidar, son 20 yıllık dönemde, her seçimde, “Oyları bize verirseniz, sizi uçuracağız” derken, bazı muhalifler, seçime kadar iktidara sövüp saldırıyor, seçime yakın hükümetle birlik oluyor, olmayanlarda, “ Bu son seçiminiz ya bizi seçersiniz ya hep birlikte batıyoruz” dediler.

Ne uçtuk ne de battık. Bir şey olmasa da yine de bir şeyler oldu. Mesela, trafikte lüks otomobil sayıları artarken, öte tarafta arabasının sigortasını, vergisini, yakıtını ödeyemediği için satanlar da oldu.

Bir kısım, masraftan korkusuna doktora bile gitmez veya gidemezken, öte tarafta özel hastaneler dolup taştı.

Şatafatlı üç günlük düğünler, bir güne düştü ama, düğünlerde en pahalı içkiler, şangur şungur altınlar, israfta sınır tanımayan dünürler furyası başladı.

Köyden pazara gelemeyenlerin sayısı da arttı. AVM’lerde 3 kuruşluk çayı 300 kuruşa içenlerde arttı. Kriz var desen, AVM’ler dolu. Kriz yok desen, kimse kimseye çay bile ısmarlayamaz oldu.

Ekonomi kaynaklı boşanmalar, kadın cinayetleri, intiharlarda arttı, ne idüğü belirsiz sözüm ona fenomenlerin Milyon dolarları ile paylaşımları da arttı.

Emekli maaşı le sülalesini restoranda yemeğe götürenlerde var. Maaşını yetiremeyip 50-60-70 yaşından sonra iş arayan, çalışan emekliler de var.

Bizim zamanımızda okullarda çocuklar tek tipti. Şimdilerde formalarından da anlaşılacağı üzere onlarca çeşit öğrenci var. Açlar, yarı açlar, toklar, çok toklar, beleş okullar, çok pahalı özel okullar…

İspatlı delilli bir gerçeğimiz, eğitimde yüzlerce kat geriye gitmişiz. Yolsuzlukta, yoksullukta, gelir dağılımı adaletsizliğinde en sonlarda en başlara oturmuşuz.

Maaşsız köy imamının ağacın tepesinden ezan okuduğu dönemlerde camiler dolup taşarken, şimdiler de bir maaşlı imam, onlarca caminin ezanını tek başına okuyor. Ezanlar yeri göğü inletiyor ama camiler boş, çünkü artık imamlar camiye, imana, ahlaka değil daha çok komisyon karşılığı umreye davet için yarışırlar. “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” hadisi emekliye ayrılmış, Kuran zaten çoktandır ölülere okunur olmuş, nas, rafa kaldırılmış, ahlak tatilde,

Kamera önünde, ağza alınmayacak hakaretlerle birbirlerine saldıran liderler ve siyasiler arka odalarda ihale paylaşır, ortak şirketler kurar, seçime üç gün kala birleşiverirler taraftarlarda arkada küstürdüğü eşi dostu akrabası ile kalakalır.

Siyasi ahlaksızlıklara şaşırmıyoruz onu anladık ta sorgulamıyoruz da. “Ey liderim ! Sen daha dün böyle dedin diye ben çevremdekilerle küstüm, sen kıvırdın ben ne yapacağım” diyen de yok. Genelde lideri ile günlük kıvıranların sayısı da arttı zaten.

Düşünebiliyor musunuz ? İster hükümette olsun ister belediyelerde, seçilmişler, yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımları ne kadar artırdıklarını gururla anlatırken, yandaşlar da alkışlıyor.   Yardıma muhtaçların sayısı artmış;  biz  utanacağımıza gurur duyuyoruz… Çözüm basit dostlar.  Herkes kendi partisini sorgulayacak .